ABD’de Tüfe rakamlarının ardından, dün açıklanan ÜFE verisi aylık bazda piyasa beklentilerinin üzerinde şekillendi. ÜFE, Ağustosta bir önceki aya kıyasla piyasa beklentisi olan %0,4’ün üzerinde, %0,7 yükselirken, yıllık bazda %1,2’lik piyasa beklentisine karşılık %1,6’lık bir artış gösterdi. Diğer taraftan %0,1 artması beklenen perakende satışlar ise %0,6 artış ile bütün tahminleri geride bıraktı. İşgücü verilerinde ise yeni işe alımlarda görülen yavaşlamaya rağmen işten çıkarmaların artmıyor olması adete ateşin yanında sönmeyen köz. Avrupa merkez bankası ECB, enflasyonla mücadele kapsamında, faiz oranını 25 baz puan artırarak rekor seviyeye taşıdı. Böylece ECB üst üste 10. Kez faiz artışı yaparak mevduat faiz oranını %4, politika faizini %4,50’ye seviyesine ulaştırdı. ECB başkanı Lagarde’ın enflasyonla mücadele konusunda kararlı tavrı zaten piyasalar tarafından hazmedilmişti. Bu nedenle piyasada oluşan pas geçme beklentilerinin aksine yapılan faiz artımı çok da sürpriz olarak karşılanmadı. Enflasyon hala hedeflenen %2’nin üzerindeyken, artan enerji fiyatları ve Çin’deki gerileme Avrupa’da ekonomik bir tümsek oluşturmaya devam ediyor. Enflasyon artışı esas olarak ECB'nin doğrudan ulaşamayacağı faktörlerden kaynaklansa bile, durgunluk ve enflasyon arasında yaşanan ikilem, Lagarde’ı bir seçim yapmaya zorluyor. Lagarde’ın ise hangi tarafı seçtiği belli olsa da söylemlerinden enflasyon düşmanı olduğu açık ve net. Lagarde “Bunu durgunluğu zorlamak istediğimiz için değil, enflasyonun, yüksek fiyatların yükünü çeken insanlar ve ağırlıklı olarak fiyat istikrarını sağlamak istediğimiz için yapıyoruz.” açıklamalarında bulundu. Ayrıca ECB, Euro Bölgesi için 2023 enflasyon beklentisini %5,4'ten %5,6'ya, 2024 beklentisini ise %3'ten %3,2'ye yükseltti. ECB'nin büyüme tahminlerini düşürmesinin (bu yıl euro bölgesi büyümesinin %0,7) bölgesel durgunluğun artık temel senaryo olduğu anlamına gelip gelmediği sorulduğunda Lagarde, yavaşlamanın geçici olduğu konusunda da ısrarlarını sürdürüyor. Asya tarafında ise Çin’de değişen rüzgarların yeli esiyor. Ağustos ayına ilişkin sanayi üretimi ve perakende satış büyümesi beklentilerin üzerinde gelirken, Temmuz ayında %3,7 olan sanayi üretimi, ağustos ayında piyasa beklentisi olan %3,9’un üzerinde %4,5’lik bir artış gösterdi. Perakende satışlar da geçen yılın aynı dönemine göre %4,6 artış gösterdi .Dün ise Çin merkez bankasından ikinci kez zorunlu karşılık oranlarını 25 baz puan indirmesi ekonomik toparlamaya karşı olan inancını piyasaya gösterme niyetinde olduğunu kanıtladı. Fakat hala sorunlu olan emlak sektörü, can sıkmaya devam ediyor. Moody’s emlak sektörü için görünümünü durağandan negatife çevirmesinin ardından, emlak yatırımları ve konut satışları daha da kötüleşerek Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yıla göre %1,5 düştü.
MSCI'nın Asya-Pasifik hisselerini kapsayan en geniş endeksi %0,84 arttı. Japonya'nın Nikkei endeksi %1,33 artışla iki ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Hong Kong'un Hang Seng endeksi %1,2 oranında değer kazandı ve Çin anakarasındaki blue chip'ler küçük kayıplarını tersine çevirerek %0,2 oranında yükseldi.
Haftanın son günü yurt içinde kısa vadeli dış borç stoku, tarım üretici fiyatları, konut satışları, "Piyasa Katılımcıları Anketi" ve bütçe rakamları gibi önemli veriler bulunuyor. Yurt dışında ABD'den ithal fiyatlar, New York Fed imalat endeksi, sanayi üretimi ve Michigan tüketici güven endeksi takip edilecek.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.