Haftalık Forex Bültenı (Işık FX)

Gündem de, Önemli Ekonomik Veriler de Yoğun Olacak!
Yurt içi tarafta geçtiğimiz haftanın gündeminde erken seçim ve TCMB kararları vardı. TCMB’nin Çarşamba günü yapmış olduğu Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısı sonrası açıklanan kararlarda Geç Likidite Penceresi faiz oranında 75 baz puanlık artırım yapıldığı ve diğer faiz oranlarının ise sabit bırakıldığı açıklandı. Kararlar sonrası TL varlıklarında volatil hareketler görülürken, gözler yeniden siyasi arenaya çevrildi. Siyasi tarafta ise uyum yasaları TBMM’den geçerek resmi gazetede yayınlandı ve seçim takvimi şekillendi. Yurt Dışı tarafta ise fiyatlamalar açısından ABD tahvil getirileri oldukça etkiliydi. 10 Yıllık tahvil faizleri 2014 Ocak ayından bu yana ilk kez yüzde 3’ün üstüne çıkarken, daha kısa vadeli tahvillerde ise 2008 krizinden bu yana en yüksek seviyeler görüldü. Diğer haber akışlarında ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ABD Başkanı Donald Trump’ın yapmış oldukları görüşmelerden İran nükleer anlaşmasına yönelik olarak konsensüs sağlanamadığı görüldü. Macron, mevcut anlaşma üzerinden 2025 tarihine kadar bir uzatmayı teklif ederken, Trump ise yeni bir anlaşma yapılarak İran’a bazı ek yaptırımlar getirmeyi planlıyor. İran tarafının da başkan Trump’ın söylemlerine tepki verdiğini gördük. ABD’de bilanço dönemi nedeniyle endekslerde volatil seyir devam ederken, NAFTA müzakereleri, Suriye meselesi ve Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşları gibi başkaca konuların da yer aldığı oldukça karmaşık gündem takibimizdeydi. Haftanın önemli ekonomik verilerinden 2018/1.Çeyrek öncü İngiltere Büyüme Oranı beklentilerin altında kalırken, ABD’nin aynı döneme ait öncü büyüme oranı ise tahminlerin üzerindeydi. Geçtiğimiz hafta piyasada TCMB kararlarının yanı sıra iki majör merkez bankasının kararları da takip edildi. Avrupa Merkez Bankası(ECB) kararlarında; beklenildiği gibi bankanın tüm faiz oranları sabit tutulurken, faiz oranlarının bu şekilde uzun bir süre devam edeceği belirtildi. 30 Milyar Euro’luk tahvil aalım programının da Eylül ayına kadar süreceği bildirilirken, gerektiği takdirde sürenin uzatılabileceği vurgulandı. Başkan Mario Draghi ise yaptığı basın toplantısında: Mart toplantısından bu yana gelen verilerin ılımlı bir ekonomik büyümeye işaret ettiğini söylerken, bastırılmış durumdaki çekirdek enflasyona rağmen enflasyonun hedefe yaklaşacağına dair güvenin sürdüğünü belirtti. Bol miktarda parasal teşviğe hala ihtiyaç olduğunun da altını çizen Draghi, kuru ve finansal koşullardaki çelişkileri izlemeye devem edeceklerini deklare etti. Draghi’nin, “sabır” vurgusunun yanı sıra kur oynaklıklarını ve gelecekteki politikayı tartışmadıklarını söylemesi ise dikkat çekti. , Japonya Merkez Bankası(BOJ)’nın kararlarında ise kısa vadeli politika faizi yüzde -0.10, uzun vadeli politika faizi ise yüzde 0(sıfır) olarak sabit bırakıldı. Yine, senelik 80 Trilyon JPY(Yaklaşık 732 Milyar USD) tutarındaki parasal taban da aynı şekliyle korundu. Kararlar sonrası konuşan Başkan Kuroda: 2019 yılında yüzdde 2’lik enflasyon hedefine ulaşılmasının muhtemel olduğunu söylerken, bunun için gerektiğinde politika ayarlamaları yapacaklarının altını çizdi.
Bu hafta yurt içi tarafta yine erken seçim gündemi doğrultusunda siyasi gelişmeler izlenecek. İmalat ve Hizmet PMI’larının açıklanacağı haftada, Euro Bölgesi’nin TÜFE ve 1.Çeyrek öncü büyüme oranları, FOMC toplantısı, Tarım Dışı İstihdam-Ortalama Saatlik Kazançlar-İşsizlik Oranı’ndan oluşan ABD İş İstatistikleri, PCE Enflasyonu ve Türkiye’nin enflasyon verileri izlenecek.
EURUSD
Son zamanlarda Avrupa’dan gelen kötü veriler sonrası merakla beklenen Avrupa Merkez Bankası kararları geçtiğimiz hafta açıklandı. Beklenildiği gibi tüm faiz oranları sabit bırakılırken faiz oranlarının uzun bir süre daha aynı seviyede kalacağı belirtildi. Aylık 30 Milyar Euro’luk tahvil alım programı hakkında ise Eylül 2018’e kadar süreceği vurgulanırken gerekirse sonrasında da devam edebileceği beyan edildi. Kararlar sonrası basının karşısına çıkan Başkan Draghi isee; artan ücret büyümesinin, çekirdek enflasyonun orta vadede yükselmesine yardım edebileceğine vurgu yaparken yılın geri kalanında enflasyonun yüzde 1.5 civarında dolaşabileceğini öngördü. Draghi’nin, parasal teşviğe hala ihtiyaç olduğunu ve enflasyon patikasında sürdürülebilir seviyeye gelinceye kadar devam ettireceklerini açıklaması önemliydi. Ayrıca, Draghi’nin konuşmalarında yer alan ihtiyatlılık vurgusu da Euro varlıklarında değer kayıplarının önünü açtı. ABD tarafında ise veriler olumlu gelmeye devam ederken Amerikan 10 yıllık tahvil getirilerinde son 4 yılın en yüksek seviyeleri görüldü. Ayrıca gerek Avrupa Merkez Bankası toplantısından gelen güvercin tonda açıklamalar gerekse ABD tahvillerinde görülen artışlar Dolar Endeksinde yükselişlere neden olurken parite tarafı da geçtiğimiz haftayı satıcılı geçirdi. Bu hafta ise FED/FOMC toplantısından gelecek kararlar ana gündem maddesi olarak takip edilecek. Veri akışında ise ABD’de Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar, İşsizzlik Oranı, PCE Enflasyonu gibi önemli veriler açıklanacak. Euro Bölgesi’nde ise TÜFE ve 1. Çeyrek öncü büyüme rakamları önemli olabilir. Ayrıca iki bölgenin PMI rakamları da takip edilecek. Teknik olarak paritede 2017 Kasım ayında başlayan yükselen kanalın kırıldığını gördük. Ancak, 2017 Haziran ayından başlayan yükselen trend ise henüz korunuyor. Bu kapsamda 1.2070 seviyesi kritik olacaktır. Buranın da kırılması halinde Şubat ayında başlayan takoz formasyonunun kanala döndüğünü görebiliriz. Diğer yandan 1.2070 üzerinde kalıcılıklar oluşacak tepki hareketlerinde ise 1.2140, 1.2165 ve 1.2190 dirençleri sırasıyla takip edilebilir.
USDTRY
Geçtiğimiz hafta, yurt içi tarafta TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararları takip edildi. Hali hazırda; yüzde 7.25’te bulunan Gecelik Borçlanma Faizi, yüzde 9.25 seviyesindeki Gecelik Borç Verme Faizi(Marjinal Fonlama Oranı), yüzde 8.00 düzeyindeki Bir Hafta Vadeli Repo Faiz Oranı(Politika Faizi)’nin herhangi birisinde değişiklik yapılmazken, biirkaç aydır fonlama kompozisyonunu pratikte tek başına temsil eden Geç Likidite Penceresi(LON) Borç Verme Faizi ise 75 baz puanlık artırım ile yüzde 13.50 seviyesine çekildi. Kararlar sonrası Banka’dan yapılan açıklamada, gerektiği takdirde ek sıkılaştırmanın yapılacağının yinelenmesi de TL varlıkları açısından ilk etapta olumlu fiyatlandı. Ancak, erken seçim gündemi nedeniyle siyasi tarafta yükselen tansiyon ve ABD tahvillerindeki ralliler Dolar’ın gücünü korumasında etkiliydi. ABD’de ise gelen ekonomik verilerin çoğu beklentilerin üzerinde gelirken, özellikle 1.çeyrek büyümesinin olumlu gelmesi önemliydi. Bu hafta yurt içi tarafta siyasi ve jeopolitik gelişmelerin yanı sıra Nisan ayı enflasyon rakamları izlenecek. ABD’de ise PCE Enflasyonu, Ortalama Saatlik Kazançlar, İşsizlik Oranı, Tarım Dışı İstihdam ve PMI verileri takip edilecek. Ayrıca FOMC toplantısı ve tahvil getirilerinin durumu da fiyatlamalar üzerinde direkt etkili olabilir. Teknik olarak ise kur’da; bu hafta yukarı taraftaa 4.1100, aşağı tarafta 4.0340 seviyeleri kritik olacak. Yön tayini için her hangi bir bölgenin kırılmasını görmek faydalı olabilir.
GBPUSD
İngiltere’de bilindiği gibi son zamanlarda kötü gelen veriler sebebiyle İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) gerçekleştireceği Mayıs ayı toplantısında faiz artırıp artıramayacağı tartışma konusu olmuş ve BOE Başkanı Carney’in çelişkili ifadeleriyle Sterlin baskılanmıştı. Bu durumun üzerine geçtiğimiz hafta Cuma günü açıklanan büyüme rakamlarında da istenilen seviyelere ulaşılamaması; BOE’nin önümüzdeki toplantısında piyasanın beklediği faiz artırma ihtimalini iyice düşürdü. Son gelen anketlerde ise Banka’nın ancak Aralık ayında faiz artırabileceği belirtiliyor. Öte yandan geçtiğimiz hafta Brexit Bakanı David Davis’in açıklamaları takip edildi. Davis: Brexit konusunda yüksek ihtimalle bir anlaşma sağlanacağını söylerken, geçiş süreci sonunda gümrük birliğini terk edeceklerini belirtti. Avrupa basınında yer alan haberler ise İngiltere’nin gümrük birliiği içinde kalması halinde Brexit sonrasında AB’nin, İngiltere’ye daha yakın bir ilişki teklif sunabileceği yönündeydi. ABD tarafında ise Başkan Donald Trump eksenli gelişmeler takip edilirken 10 yıllık faizlerinde son 4 yılın en yüksek seviyeleri görüldü. Artışların arkasında ise piyasanın FED’ten yeniden 4 faiz artışı beklentisine girmesi ve olumlu ekonomik verilere karşın risklerin artışından kaynaklı olarak tahvil yatırımcılarının daha fazla yüksek faiz istemesi yatmakta. Bu hafta ise FED/FOMC toplantısı ana gündem maddesi olarak takip edilecek. Veri akışında ise iki ülkeden gelecek PMI rakamlarının yanı sıra ABD’den gelecek Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançları, İşsizlik Oranı ve PCE enflasyonu gibi veriler parite volatilitesinde önemli olabilir. Teknik olarak baktığımızda 16 Ocak’tan bu yana altında kapanışlar görmediğimiz 1.3755 desteğine yakın fiyatlamalar görmekteyiz. Buranın kırılması Dolar lehine hareketleri tetikleyebilir. Bu durumda 1.3730 1.3705 ve 1.3655 destekkleri ilk etapta önemli olabilir. 1.3755 üzerinde yaşanacak toparlanma hareketlerinde ise 1.3785, 1.3820 ve 1.3875 dirençleri takip edilebilir.
BRENT PETROL
Suudi Arabistan’ın, Aramco’nun halka arzı öncesi 80 Dolar’lık fiyat istediğine yönelik spekülasyonlar ve ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran ile 5+1 ülkeleri arasında daha önce imzalanan nükleer anlaşmayı bozacağına dair söylemleri fiyatlamalar üzerinde etkili olurken Ortadoğu’daki jeopolitik risk unsurlarının tekrar alevlenmesi de olaya farklı bir boyut katmış görünüyor. İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani, dün ABD ve diğer BMGK üyelerini 2015 yılında imzalanan anlaşmaya sadık kalmaları yönünde uyarmış ve aksi takdirde bunun ağır sonuçları olacağını iddia etmişti. ABD Başkanı Donald Trump ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında yapılan görüşmeler sonucunda ise İran ile 2015 yılında yapılan nükleer anlaşma konusundaki görüş ayrılıkları gün yüzüne çıktı. ABD Başkanı Donald Trump, İran ile 2015 yılında yürürlüğe koyulan anlaşmanıın iptal edilerek daha geniş yaptırımları içeren yeni bir anlaşma isterken, Euro Bölgesi ülkeleri ise anlaşmanın aynı koşullarda 2025 yılına kadar uzatılması taraftarı. Bu kapsamda bu konuya dair gelebilecek açıklamalar, fiyatlamalar açısından dikkatle takip edilmeli. Bilindiği gibi yapılan anlaşma kapsamında daha önce İran petrolüne uygulanan yaptırımlar kademeli olarak kaldırılmış ve bu süreçte petrol fiyatları düşüş göstermişti. Diğer yandan, Citigroup’tan yapılan açıklamada: ABD’nin, 2019 yılında Dünya’nın en büyük petrol ihracatçısı olabileceği belirtildi. Bilindiği gibi Suudi Arabistan 9 Milyon 300 Bin varil ile bu alanda başı çekerken, ABD 8 Milyon 300 Bin varil ile ikinci sırada yer almakta. Veri akışında ise, Amerikan Petrol Enstitüsü (APİ) haftalık ham petrol stokları 1 Milyon 99 Bin varil artış gösterdi. Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz haftanın verisinde 1 Milyon 47 Bin varillik azalış görülmüştü. Uluslararası Enerji Ajansı (EIA) haftalık ham petrol stoklarında da 2 Milyon 170 Bin varillik artış görüldü. 14-20 Nisan haftası ABD üretimi ise 46 Bin varil artışla 10 Milyon 586 Bin varil/gün düzeyine ulaştı ve yeni bir rekor kırdı. Teknik olarak, API ve EIA tarafından açıklanan stok ve üretim verilerindeki artışa rağmen emtiada satış yönlü işlemlerin sınırlı kalması dikkat çekiyor. Bunun, son birkaç günde gündemin üst sırasına yerleşen İran’a yeniden yaptırım uygulanabileceği yönündeki spekülasyonlardan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Hafta içinde 75.45 seviyesini test ederek Kasım 2014’ten bu yana en yüksek değerini gören siyah altın bu seviyeden geri çekilmeler yaşadı. Satıcılı seyrin devamında 73.10-72.85-71.90 seviyeleri baz alınabilirken yukarı ataklarda 74.00-74.75-75.45 dirençleri izlenebilir.
ONS ALTIN
10 yıllık tahvillerin getirileri 2014 Ocak ayından bu yana en yüksek seviyelerine ulaşırken, daha kısa vadeli tahvillerin faizleri ise 2008 krizinden bu yana en yüksek noktalarındaydı. Tahvillerin Dolar endeksi üzerinden diğer varlıkları etkileri takip ediilirken, bir yandan da ABD verim eğrisindeki durum tartışılmakta. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan San Francisco FED Başkanı John Williams, getiri eğrisindeki yataylaşma hareketinin kendisi için endişe vermediğini savundu. Öte yandan, küresel boyutts yaşanan jeopolitik risklerde görülen azalma piyasalarda risk iştahını artırırken sarı maden için de baskılayıcı unsur olarak yer alıyor. Bunun dışında, ABD Başkanı Donald Trump ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında gerçekleştirilen toplantı sonrasında Başkan Trump’ın İran ile nükleer anlaşma konusunda ‘’ anlaşma olabilir de olmayabilir de ‘’ şeklinde açıklama yaparken; İran’ın, ABD’yi tehdit etmesi durumunda bedelini en iyi şekilde ödeteceklerini vurguladı. Trump ayrıca, İran’a Akdeniz’e inme fırsatı vermeyeceklerini dile getirirken, Suriye’den çekilme konusunda ise ‘’çekilmeyi çok isterdim’’ diyerek bir müddet daha orada kalacaklarının sinyallerini verdi. Ticaret savaşları konusunda da konuşan Trump’ın, ‘’Çin ile bir ticareet anlaşmasına varmak için elimizde iyi bir şans var’’ söylemleri önemli olurken Hazine Bakanı Steven Mnuchin’i müzakere etmesi için Çin’e göndereceğini açıkladı. Son olarak, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile iki ülke sınırında bir araya geldi. İki ülkenin yaklaşık 70 yıldır devam eden savaşa son verme ve tamamen nükleer silahlardan arınma konusunda anlaştığı bildirdi. Gözler şuan itibariyle İran ile yeni bir nükleer anlaşmaya sıcak bakmayan tek lider olan ABD Başkanı Donald Trump’tan gelecek açıklamalara çevrilmiş durumda iken öte yandan Suriye merkezli jeopolitik gelişmelerde ABD Savunma Bakanı Mattis’in, bölgedeki ülkelerin yardımıyla Suriye’deki savaşı genişleteceklerini açıklaması yankı uyandırdı. Bu yönüyle de bölgedeki gelişmeler önemli olacaktır. Teknik açıdan, Son zamanlarda ABD tahvil getirilerinde yaşanan ani yükselişler ile birlikte toparlanan Dolar endeksi, emtia tarafında baskısına devam etmekte. Geri çekilmelerin devamında 1313-1305--1297 destek seviyeleri önemli olabilirken yukarı yönlü tepki alımlarına yönelik ataklarda ise 1323-1334-1340 direnç seviyeleri gündeme gelebilir.




 Işık FX Araştırma Departmanı
 Işık Menkul Değerler A.Ş.
 www.isikfx.com
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
TCMB TL depo karşılığı döviz depo ihalesinde gelen teklif 3.09 milyar dolar
TÜRKİYE'YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLER OCAK-MART DÖNEMİNDE YILLIK +50.56 % - K.TURİZM BAKANLIĞI
EURO BÖLGESİNDE FİNANS DIŞI KREDİLER MART'TA: %+3.3 (ÖNCEKİ:%+3.1)
TCMB, 1.25 milyar dolar tutarlı 1 hafta vadeli TL depo karşılığı döviz depo ihalesi açtı
SAADET PARTİSİ YARIN SAAT 10'DA CUMHURBAŞKANI ADAYINI AÇIKLAYACAK - HABERTÜRK TV
ŞİMŞEK: BURADA TEMEL SORUN LİRA,DEĞER KAYBI TEK HANEYE İNMEYİ GECİKTİRDİ- NTV
Facebookta Paylaş