İSO Başkanı, ekonomik büyümedeki ivme kaybının hızlandığına dikkat çekti

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, ekonomik büyümedeki ivme kaybının belirgin şekilde hızlandığına dikkat çekerek “Hükümetin ekonomide çarkların yeniden dönmesini sağlamak için aldığı çeşitli önlemler ve attığı adımlarla son dönemlerde finansal piyasalarda bir dengelenme süreci yaşanıyor ama reel sektörün dengeleri oturmuş değil” diye konuştu.
 
Bahçıvan: “Finansman sıkıntısını bir nebze de olsa rahatlatmak için sanayimizin birikmiş KDV alacaklarının bir teminat aracı olarak kullanılması gerekiyor. Şirketlere öz kaynaklarını güçlendirilmesi amacıyla teşviksel destek sağlanması da düşünülmeli.”
 
Bahçıvan: “Türkiye, güçlü sanayi ülkesi olma yolunda üretimde niteliği artırma zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Beşeri sermaye eğitimle güçlendirilmeli, Ar-Ge, tüm üretim ve hizmet süreçlerinde teknoloji içeriği yükseltilmeli. Yüksek katma değerli ürünlerin payının arttığı nitelikli ihracat, olmazsa olmazımızdır.”
 
 
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin ekim ayı olağan toplantısı, “Güçlü Bir Sanayi Ülkesi Olmak Yolunda Yeni Hamlelere Odaklanmak” ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, ekonomik büyümedeki ivme kaybının belirgin şekilde hızlandığını, İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI başta olmak üzere ekonomide tüm öncü göstergelerin üçüncü çeyrekte yüksek enflasyonla birlikte 2009 krizinden bu yana en zayıf büyümenin yaşanacağına işaret ettiğine dikkat çekti.
Hükümetin ekonomide çarkların yeniden dönmesini sağlamak için aldığı çeşitli önlemler ve attığı adımlarla geçen aylardaki dalgalanmanın ardından son dönemlerde finansal piyasalarda bir dengelenme sürecinin yaşandığına işaret eden Bahçıvan “Finansal piyasalarda bu süreç yaşanırken reel sektör ve sanayimizi ilgilendiren konular gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Finansal dengelenme var, ama reel sektörün dengeleri oturmuş değil” diye konuştu.
Sanayicinin mevcut koşullarda yaşadığı sıkıntıları paylaştığı konuşmasında, enerji başta olmak üzere özellikle kamu kaynaklı girdi fiyatlarındaki artışların maliyet baskısını artırdığına belirten Bahçıvan, şöyle konuştu:
 
Sanayimizin birikmiş KDV alacakları teminat aracı olmalı
“Borç-alacak zincirinde kırılmalar yaşanıyor, konkordato yoluna başvuranlar artıyor, nakit akımları ve teminatlar konusunda yaşanan sorunlar ağırlaşıyor. Öte yandan üreticiler maliyet-fiyat dengesizlikleri yaşıyor, taze kredi bulma ve yeniden yapılandırma konusunda iş dünyası ve bankalar karşı karşıya gelmeye devam ediyor. Faizler maalesef yüksek seyrini koruyor ve kredi büyümesi hızı negatif seyrediyor. Ticari kredi faizleri yüzde 35’leri, tüketici kredi faizleri ise yüzde 40’ları aşmış durumda. Kredi büyüme hızı ise özel bankalarda eksi yüzde 13 düzeyinde iken, kamu bankalarında ise yüzde 3,7 ile pozitif ayrışıyor. Amaa yine de bu oranlar 2009 küresel krizinden bu yana en düşük seviyeler olarak dikkat çekiyor. Ve aynı zamanda bankaların kredi verme isteksizliğini de açıkça ortaya koyuyor. Bu süreçte sanayimizin yanında daha duyarlı bir şekilde durmaya özen gösteren kamu bankalarımızın hakkını teslim etmek istiyorum. Sanayicilerin yaşadığı finansman sıkıntısını bir nebze de olsa rahatlatmak için öncelikle sanayimizin birikmiş KDV alacaklarının bir teminat aracı olarak kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bütçeden herhangi bir nakit çıkışı gerektirmeyen bu öneri ile piyasada limit sıkıntısı çeken sanayici kendi alacağı olan KDV tutarını yeni teminat olarak kullanabilecek. Yine şirketlere öz kaynaklarını güçlendirilmesi amacıyla sermaye sağlanması durumunda teşviksel destek sağlanması seçeneğinin de düşünülmesi gerektiğine inanıyoruz.”
 
Güçlü sanayi ülkesi olmak için üretimde nitelik artışı zorunlu
Türkiye’nin, ekonomide yeni bir başarı hikayesiyle güçlü bir sanayi ülkesi olması hedefinin dünyadaki geelişmelerle uyumlu olmasının büyük bir önem arz ettiğine değinen Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“21. Yüzyıl, pek çok alanda olduğu gibi üretim ve sanayi anlayışında da büyük değişimleri beraberinde getiriyor. Ucuz işgücü ve ucuz hammaddeye dayanan eski üretim tarzı, yerini artık temel unsuru bilim ve teknolojiye dayalı yüksek katma değer olan bir sanayiye bırakıyor. ‘Büyük veri’ olarak adlandırılan dijital bilgi birikimi artarken, yapay zekaya sahip akıllı makineler kendini geliştirmeyi öğreniyor. Teknolojide yaşanan bu gelişmeler, herkes için elbette olumlu sonuçlar doğurmayacak. Düşük katma değerli geleneksel bir üretim yapısını sürdürerek artık küresel rekabette yer almak mümkün değil. Ne mutlu ki, sanayicilik yeni nesil bir anlayışla tüm dünyada yeniden değer kazanıyor. Sürdürülebilir bir ekonomik büyümeye en istikrarlı ve en kaliteli katkıyı sanayinin yapabileceği anlayışı giderek daha fazla kabul görüyor. Bizim de tüm dünyadaki değişime ayak uydurarak, başkalarının ürettiği teknolojiyi tüketen olmaktan hızla çıkıp, kendi yüksek milli teknolojimizi geliştirmemiz gerekiyor. Büyük hedeflere sahip Türkiye için çok şikayetçi olduğumuz orta gelir tuzağını ve düşük büyümeyi artık kabul edilemez görüyoruz. Türkiye güçlü sanayi ülkesi olma yolunda üretimde niteliği artırma zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Bilim ve teknoloji kaldıracını üretime taşıyarak, düşük büyümenin panzehirleri olarak önerilen; beşeri sermayenin eğitim yoluyla güçlendirilmesi, Ar-Ge, tüm üretim ve hizmet süreçlerinde teknoloji içeriğinin yükseltilmesi, en fazla odaklanmamız gereken konular olmalıdır. Yüksek katma değerli ürünlerin payının arttığı nitelikli ihracat, olmazsa olmazımızdır.”
Konuşmasında üniversite ve meslek lisesi eğitimlerinin nitelikli insan ve işgücü ihtiyacına cevap verecek şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini de not düşen Bahçıvan, bu amaçla İstanbul’un önemli üniversiteleri ile ‘İSO-Sanayi Platformu’nu oluşturduklarını belirterek “Türkiye’de artık Seçkin Üniversiteler LLigi oluşturulmalı ve gelişmiş ülkelerdeki gibi araştırma ve eğitim üniversiteleri birbirinden ayrılmalıdır” dedi.



Diğer Haberler
MOODY'S: YAVAŞLAYAN YEREL BÜYÜME VE YAPTIRIMLAR, RUS FİRMALARININ GÖRÜNÜMÜNÜ 2019'A GİRERKEN DURAĞAN OLARAK KORUYOR
CHP, 105 ADAYINI BELİRLEDİ, 35'İN ÜZERİNDE BELEDİYE BAŞKANI YENİDEN ADAY OLACAK - HABERTÜRK
MOODY'S: RUS İHRACATÇILAR, OLUMLU GLOBAL EMTİA FİYATLARI VE RUBLENİN ZAYIFLIĞINDAN FAYDALANMAYA DEVAM EDECEK
LİBYA, 1.25 MLN VARİL/GÜN İLA 1.30 MLN VARİL/GÜN ARASINDA PETROL ÜRETİMİ YAPIYOR -KAMU PETROL FİRMASI NOC'UN ŞEFİ
Gösterge niteliğindeki TC Merkez Bankası Dolar Alış: 5,7170 Satış: 5,7273 Euro Alış: 6,5295 Satış: 6,5412
GÜNEY AFRİKA'DA BÜTÇE DENGESİ 2018'DE: -202.0 MYR RAND (ÖNCEKİ:-147.4 MYR RAND)
(KAŞIKCI CİNAYETİ) REZİDANSTAKİ KUYU İÇİN ARAMA İZNİ ÇIKTI - NTV
Facebookta Paylaş