Kar Tahminleri (Ziraat Yatırım)



Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketlTahminlerimizde Etkili Olan Faktörler

Bankacılık sektörü karı 3. çeyreğin ilk iki ayında, bir önceki yılın aynı döneminin ilk iki ayına göre artış kaydederken, bir önceki çeyreğin aynı dönemine göre düşüş kaydetmiş ve 9 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir. Buna ilaveten, Eylül ayında da dönem sonu düzeltmeleri ve karşılık giderlerindeki artışlar ile mevduat maliyetlerindeki hızlı yükselişin etkisiyle, sektör karlılığında düşüş beklenmektedir. Diğer taraftan görece yüksek enflasyon ve bazı bankaların artan enflasyona bağlı olarak TÜFE endeksli tahvillerin hesaplamalarında kullandıkları enflasyon tahminlerini güncellemeleri karlılığa olumlu katkı yapacaktır.

Sektörde 3. çeyrekte 2. çeyreğe göre, TL cinsi kredilerde hafif daralma kaydedilirken, YP (Yabancı Para) cinsi kredilerde ise kur etkisiyle yüksek artış kaydedilmiş ve toplam kredilerdeki artış %10'un üzerinde gerçekleşmiştir. Mevduatlarda ise TL mevduatlarda %3'ün üzerinde büyüme kaydedilirken, yine kur etkisiyle YP mevduatlarda yüksek artış kaydedilmiş ve toplam mevduat artışı %12'yi aşmıştır.

Mevduat maliyetlerindeki artış üçüncü çeyrekte devam etmekle birlikte asıl yüksek artışın dönem sonunda Merkez Bankası faiz kararı sonrasında olması nedeniyle bu çeyrekte olumsuz etkinin sınırlı olması beklenmektedir. Kredi/mevduat makasında daralma devam etmekle birlikte makastaki sert daralmanın son çeyrekte görüleceğini öngörmekteyiz. Diğer taraftan kredi fiyatlamalarının devam etmesine karşın gecikmeli etkisi nedeniyle olumlu etkinin son çeyrekte sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz.

TÜFE endeksli tahvil getirilerinin, hem gerçekleşen enflasyonun 3. çeyrekte yüksek olması hem de bazı bankaların hesaplamalarda kullandıkları TÜFE enflasyon tahminini güncellemeleri nedeniyle, sektör karlılığına 3. çeyrekte olumlu katkı yapması beklenmektedir. Garanti Bankası, TÜFE endeksli tahvillerin hesaplamasında kullandığı tahmini enflasyonu %10'dan Temmuz ve Ağustos ayı için %14, Eylül ayı için de %18'e yükseltirken, Akbank da %11'den %17'ye çıkarmıştır.

Ticari kar-zarar kaleminin, swap maliyetlerindeki artışa karşın sektör karlılığına 3. çeyrekte bazı bankalar tarafından 2. grupta takip edilen döviz cinsi krediler için ayrılan karşılıklar için yapılan koruma işlemlerinin (kur artışının olumlu etkilerinin burada gösterilmektedir) karlılığa bir önceki çeyreğe göre olumlu katkı yapması beklenmektedir.

Karşılık giderlerinde, genel olarak TFRS 9 kapsamında kullanılan makro parametrelerdeki bozulma, takipteki kredilerdeki artış ve dönem sonu düzeltmelerinin de etkisiyle oldukça yüksek bir artış kaydedilmesi beklenmektedir. Ayrıca bazı bankalarda 2. gruptaki döviz cinsi krediler için ayrılan karşılıklar içinn yapılan koruma işlemlerine karşın, burada kur artışı kaynaklı gider oluşurken, ticari kar-zarar kaleminde ise buna istinaden gelir oluşmaktadır.

Bu çeyrekte temettü gelirlerinin sektör karlılığına bir önceki çeyreğe nazaran görece düşük katkı sağlaması beklenmektedir. Bu durum genel olarak kamu bankalarında kaydedilecekken, takibimizdeki özel büyük bankaların iştiraklerini özkaynak yöntemine göre değerlendirmektedir. Bu nedenle, bu bankalardaki iştirakler İş Bankası hariç bir önceki çeyrektekine benzer katkılar sağlayacaktır. İş Bankası'nda ise kur kaynaklı olarak iştirak gelirlerinde yüksek artış beklenmektedir.

Takipteki kredilere ayrılan karşılık oranları ve muhasebe yöntemlerindeki değişiklikler geçmiş dönemlerde olduğu gibi banka karlılıkları üzerinde etkili olacaktır.

Tüm bu gelişmelere bağlı olarak, tahminlerimize göre, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde takibimizdeki bankaların toplam karlarının bir önceki çeyreğe göre %22,2 oranında azalacağını, bir önceki yılın aynı dönemiine göre ise %1,7 oranında artış kaydedeceğini beklemekteyiz.

Takibimizdeki bankalardan TSKB hariç tümünde tahminlerimize göre 3. çeyrek net dönem karlarında bir önceki çeyreğe göre düşüş kaydedileceği, diğer taraftan bir önceki yılın aynı dönemine göre ise Akbank ve Halkbank hariç artış kaydedileceği öngörülmüştür.

3.çeyrekte net dönem karında bir önceki çeyreğe göre en yüksek düşüşün tahminlerimize göre Halkbank'ta olacağı beklenmektedir. Bu gerilemede 2. çeyrekte kaydedilen yüksek temettü gelirinin olmayışı ve karşılık giderlerindeki yüksek artış ana belirleyici olurken, TÜFE endekslilerin olumlu katkısına karşın mevduat maliyetlerindeki artış da etkili olmuştur.

Garanti Bankası'nda çeyreksel kar düşüşünde karşılık giderlerindeki artış önemli etken olurken, Banka TÜFE endeksli tahvillerin hesaplamasına kullandığı enflasyon tahminini revize ederek TÜFE endekslilerden yaklaşık 750-800mn TL ek katkı sağlayarak karşılık giderlerindeki sert yükselişin etkisini hafifletmiştir. Ayrıcca Banka'nın 150-200mn TL serbest karşılık ayırabileceği de tahminlere eklenmiştir.

Akbank'ın karındaki çeyreksel gerilemede de karşılık giderlerindeki yüksek artış önemli etken olurken, Banka karşılıklardaki artışın negatif etkisini TÜFE endeksli tahviller için kullandığı enflasyon tahminin %11'den %17'ye yükselterek TÜFE endekslilerden 600mn TL'nin üstünde ek katkı sağlayarak azaltmaya çalışmıştır.

Yapı Kredi Bankası ise karşılık giderlerindeki yüksek artışa karşın TÜFE endeksli tahviller için enflasyon beklentisini aynı korumaya devam etmiş ve düzeltmeyi son çeyreğe bırakmıştır.

Akbank, Garanti ve Yapı Kredi Bankası'nda 2. grup döviz cinsi krediler için ayrılan karşılık giderlerinde kurlardaki yükseliş ciddi artışa neden olurken, korunma işlemine bağlı olarak ticari kar- zarar kalemi altında bu giderin karşılığı gelir oluşmasına bağlı olarak net dönem karına herhangi bir etkisi olmamaktadır.

Diğer taraftan İş Bankası'nda ise 2. grup döviz cinsi kredilerin karşılıkları için biilanço içi korunma yöntemi kullanılmaması nedeniyle hem ticari zararda swap maliyetleri kaynaklı yüksek artış hem de karşılık giderlerindeki kur, takipteki krediler ve TFRS9 uygulamaları nedeniyle yüksek artış kaydedilmesi, net dönem karında bir önceki çeyreğe göre oldukça düşük kar kaydedileceği beklentisinde ana etkenler olmuştur. Diğer taraftan, TÜFE endekslilerin olumlu katkısı ve iştirak gelirlerinin bu çeyrekte 900mn TL'nin üstünde olacağı beklentisinin dönem karının daha da düşük gerçekleşmesini engellediği öngörülmüştür.

eri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş