SESMİR/Ökmen: Açıklanan enflasyon, sepette yer alan ürün gruplarının pandemi koşullarını yansıtacak şekilde bilimsel ağırlıklandırılması yeniden yapılmadığı için fiili durumu tam olarak yansıtmamaktadır

SESMİR Başkanı Orhan Ökmen'in açıklaması aşağıda bulunuyor:

Açıklanan enflasyon, sepette yer alan ürün gruplarının pandemi koşullarını yansıtacak şekilde bilimsel ağırlıklandırılması yeniden yapılmadığı için fiili durumu tam olarak yansıtmamaktadır: TUİK’in enflasyon hesabına esas teşkil eden sepette yer alan mal ve hizmet gruplarını yeniden ağırlıklandırması ve geçmiş bir yılın enflasyonunun buna göre revize etmesi gerekir.

Tekstil sektörü ürünlerindeki talep zayıflamasına bağlı olarak oluşan fiyat düşüklüğü 2021 Ocak enflasyonuna olumlu katkı yapmış gözükmekle birlikte, sürdürülebilir değildir. Tekstil sektörü ürünlerindeki fiyat zayıflamalarının devam etmesi halinde bir kısım firmaların üretimden çekilmelere bağlı olarak arz koşullarındaki düşmelere dayalı ilerleyen dönemlerde yüksek fiyat artışlarıyla karşılaşılabilecektir.

Üretici fiyat endeksindeki birikmiş artışların tüketici fiyatlarına geçişmesi devam ettiği için tüketici fiyat endeksindeki yüksek seviyeler, beklentilerin aksine kısa dönemde aşağı düşmeyecektir. Üreticiler kendi üzerlerinde biriken fiyat artışlarını hızlı veya yavaş bir şekilde tüketicilere yansıtacaklardır.

Gıda arzı ve ev-yaşam ürün fiyatlarındaki oynaklık fiyat istikrarını bozmaya devam ederken, kredi ve kur kanallarının tüketici fiyat istikrarını bozucu etkisi azalmıştır.

Hedeflerin oldukça uzağında gerçekleşen 2021 Ocak enflasyon oranının yüksekliğine rağmen bankaların faiz oranlarını düşürme eğilimine girmesi çelişkidir.
 
Faiz ve para politikasının mevcut duruşunun devamlılığı halinde; enflasyon düşmeye başlayacak, kesintiye uğraması halinde de fiyat istikrarını bozacak unsurlar yeniden güç kazanacaktır. Merkez Bankası’nın politik kararlılığı kilit unsur haline gelmiştir.

Birden fazla sosyal ve ekonomik sorunların bütünleşik yumağı ve sonucu olan enflasyon olgusu çözülmeden Türkiye ekonomisinin büyüme oranları hiçbir zaman doğal potansiyeline ulaşamayacaktır. Bozulan yatırım ortamı, sermaye akımları, dış şoklar, istihdam, gelir dağılımı, kamu dengeleri gibi her türlü ekonomik göstergenin oluşum süreçleri fiyat istikrarını oluşturan faktörlerle direkt bağlantılıdır.