Sesmir/Ökmen:Kamusal harcamaların disipline edilmesi, bu konjonktürde çok daha fazla önem kazanmaya ve elzem olmaya başlamıştır

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Merkez bankası başkanına ilişkin ani ve beklenmedik değişiklik, para politikasında başlayan kredibilite inşasını bir anda tahrip etmiştir. Merkez bankasının itibar kazanmaya başlayan sıkılaştırıcı, basiretli ve doğru politikaları, piyasa koşullarını ve ülke risk primlerini yavaş yavaş olumlu yönde etkilemeye başlamışken, aniden sekteye uğratılması Türkiye açısından risk algısını hızlıca yükseltmiş, ters dolarizasyon eğilimlerini bozmuştur.

Yüksek faiz ekseninde, para politikasının kurguladığı doğru ve itibar gören politikalarının yapısal problemlerin çözümü açısından siyasete kazandırdığı zaman boşa geçirilmiş ve heba edilmiştir. Merkez Bankası'nın bağımsız olmadığı algısı unutulmaya başlamışken, bu zafiyeti piyasaların tekrar hatırlamasına sebep olunmuş, piyasa disiplini adına yapılan ve elde edilen tüm kazanımlar yok edilmiştir.

İki ayrı ekonomik döngüyü temsil eden enflasyon ve daralma olgularını aynı anda yaşadığı için, yüksek faiz maliyetlerine katlanılmak zorunda kalan Türkiye ekonomisi açısından, popüler gerekçelerle borçlanmaya dayalı büyüme politikalarına geri dönüş girişimleri, mevcut risklerden çok daha büyük ve yeni riskler getirecektir.

Kamusal harcamaların disipline edilmesi, bu konjonktürde çok daha fazla önem kazanmaya ve elzem olmaya başlamıştır: Mega projelerin gündeme taşınması, Hazinenin devam eden yüksek gelir garantileri, yabancı para borçları, maliye politikasında harcamaya ilişkin disiplin hedeflerini daha fazla bozmaya devam edecektir.

Merkez bankası başkanının değişmesiyle birlikte tekrar başlayan TL'nin değersizleşmesinin durdurulması için, uygun koşullar sağlanması halinde, piyasalar tekrar avans vermeye hazırdır. Türkiye'nin Batı'dan kopuş sinyallerinin tersine döndürülmesi, sıkılaştırıcı para politikalarına aynen devam edilmesi, Merkez bankası bağımsızlığının önemsenmesi, ucuz maliyetli fonlama ve borçlanmaya ve eski alışkanlıklara dayalı büyüme politikalarının gündem dışı bırakılması konularında piyasaların ikna edilmesi ve iletişimin bu temeller üzerinde kurgulanması halinde piyasaların sakinleşecektir.