Sesmir/Ökmen:Mevduat-kredi faiz makasının açılması, dolarizasyon sürecinin tersine dönmesini engellemektedir:

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Orhan ÖKMEN 'in açıklamaları aşağıdadır.

Mevduat-kredi faiz makasının açılması, dolarizasyon sürecinin tersine dönmesini engellemektedir: Regülatör zorlamasıyla düşük faizle verilen krediler ile geri dönüşü problemli hale gelen kredilerin finansman zararını, bankaların mevduat-kredi faiz makasını açarak telafi etmeye çabalamaları dolarizasyonun çözülmesinde en önemli engeldir.

Yerleşiklerin nezdinde tersine dolarizasyon sürecini başlatabilecek seviyede yüksek ve ikna edici bir faiz oranı mevcut yönetim paradigması açısından mümkün gözükmüyor: Tersine varlık ikamesi ya da tersine dolarizasyon sürecinin başlamasına yetecek ölçüde minimum %25 oranında yüksek faiz getirisi sağlanması mevcut yönetim paradigmasında mümkün gözükmüyor.

Türkiye ekonomisinin küresel büyümeden aldığı payın son 30-35 yılda rölatif olarak devam eden düşme trendinin birkaç yıl daha devam etmesi halinde Türkiye ekonomisi G20 içerisinde tutunamayacaktır.

Türkiye ekonomik büyüme ısrarını düşük faiz, yüksek kredi tabanına yaslamaktan vazgeçmeden, genel risk seviyeleri yumuşamayacaktır.

Yüksek faiz uygulamalarıyla kurda öngörülebilirlik kapısı aralandıkça yabancı yatırımcıların Türkiye'ye fon akışı devam edecektir: TL ye karşı carry trade işlemlerinin getiri potansiyeli ve cazibesi yabancı yatırımcılar için artmıştır. Özellikle uzak doğu orijinli fonlar Türkiye'ye akmaya başlamıştır.

Döviz rezervlerinin önemli bir kısmının sanal olduğu unutulmamalıdır: SWAP mekanizmalarıyla bankalardaki YP mevduatların önemli bir kısmının Merkez Bankasının döviz rezervlerine dahil edilmesi sanal bir görüntüden ibaret olup, ortada fiilin bir döviz varlığı bulunmamaktadır.

Bu konjonktürde dış borç edinme sırası ve rolü kamu kesimine devredilmiştir.