Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Salgınla birlikte, hizmetler, dış ticaret, turizm ve iç talep kanalları iktisadi faaliteleri ve istihdan koşullarını zayıflatarak, ikinci çeyrekte Türkiye ekonomisini ciddi bir yavaşlama ve daralma ile karşı karşıya bırakmıştır.
Sosyal yalıtım tedbirlerinin direkt muhatabı olan hizmetler sektöründeki hızlı zayıflama sürecinin, imalat sanayiye sirayet etmemesine ilişkin kapsamlı politikalar seti henüz geliştirilememiştir.
Salgın sürecinde, ülke risk priminin düşürülmesine, TL'nin değerindeki oynaklık ve belirsizlik aralığının daraltılmasına, portfoy ve sarmaye çıkışlarının azaltılmasına ilişkin etkili bir para ve maliye politikası geliştirilememiştir. Carry trade zemini dahi korunamamıştır.
Üretim ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışları ile Türk lirasında gözlenen değer kaybının enflasyon üzerindeki artırıcı etkileri, petrol ve uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüşler tarafından dengelendiği için 2020 yılında fiyat istikrarında yüksek oranlı bir bozulma olmayacaktır.
TCMB ve BIST bünyesinde gerçekleştirilen döviz karşılığı TL swap işlemleri ve TCMB'nın APİ aracılığıyla yaptığı DİBS alımlarıyla sağlanan net fonlama, salgın sürecinde gerekli olan likidite karşısında ve oluşan maliyetlerin toplumsallaştırılması karşısında son derece yeteriz ve etkisizdir.
TCMB tarafından salgına karşı finansal istikrarı destekleme adına alınan parasal önlemlerin, finansal koşullarda salgına bağlı oluşan doğal sıkılaşma arzu ve tercihini azaltamamaktadır.
Normalleşme sürecine ilişkin belirsilik durumu hala mavcudiyetini korurken, açıklanan dev para ve maliye politika önlemleri, Türkiye dahil, gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarına yılın ikinci yarısında yeniden girişi artıracaktır.