ABD-Çin Ticaret Müzakereleri raporu - Sİİ

Siyasi İstikrar İndeksi (Sİİ) ABD-Çin Ticaret Müzakereleri raporu:

ABD-Çin Ticaret Müzakereleri

ABD-Çin ticaret müzakereleri, ön planda küreselleşme adillik ve işlevselliğinin, siyaset kurumlarının ekonomiyle objektif etkileşimleri problematiğinin merkezindedir. ABD-Çin ticaret müzakereleri arka planda, küresel refah ve barışın merkezindedir.

ABD-Çin ticareti korunmalı, büyümeli ve geliştirilmelidir. Bu yolla sadece iki ülke arası değil, küresel ölçekte iktisadi ortam, insanlığın sonsuz kabiliyetine açık tutabilecektir.
ABD-Çin ticareti, iki ülkeyle sınırlı değil, küresel ölçekte geniş kitleleri daha ölçekli üretim ve en gelişmiş ticari/finansal tekniklerle muhatap edicidir. ABD-Çin ticareti, küresel geniş kitleler için; ölçek yanında, düzenli akışta verim ve kaldıraç temin edicidir.

ABD-Çin ticaret müzakereleri, kenara konulamaz büyüklük ve çeşitlilikte ekonomik ve politik model teşkil ettirici, kurumsal çerçeve temin edicidir. ABD-Çin ticaret müzakereleri, pek çok sektörün ana devinimini set edicidir.

Çin ve hemen yanında ilk-evvel Hindistan olmak üzere milyar ölçekte kitleler; hava/iklimden bağımsız yaşamak, tarımda verimliliği artırmak için ileri teknoloji ve kurumsal mekaniklerine muhtaçtır. ABD bu meselenin çözümünde arz merkezidir.

Makul ve akılcı hiçbir ekonomist küresel ölçek büyümede Çin’i gözardı edemez. Herkes Çin’i küresel büyümenin katarı görmektedir. Oysa yanındaki dev nüfuslarla birlikte Çin, küresel düzenli ve sürdürülebilir büyüme gövdesindedir.

ABD-Çin ticaret müzakereleri siyaset kurumlarının; küreyi gözeten, objektif, öngörülü ve en önemlisi dengeli işleyişte olmasını gerektirmektedir. Hiçbir düşünce Pasifik’i ayraç olarak sınıflayamaz. Tanrı tasarımı Pasifik, büyüklüğüyle, ayrımın değil işbirliğinin zeminidir.

Çin, Rusya ve Batı daha önce büyük duvarlar örmede tecrübe edindi. Geride taşlarının turistik ederinden başka ne kaldı? Hiçbir duvar insanlığın işbirliğinden, işbirliğine yönelim ihtiyacından büyük değildir. Taş ya da gümrükle duvar örmek, işbirliği değildir.

Bunu en iyi bilen, gümrük şeklinde duvarla mücadeleyle kurulan ABD’dir. ABD şunu da bilmektedir; kurulan her gümrük duvarı, er ya da geç, açık ya da örtük, ardında silah saklayıcıdır.
Çin, ABD ile ticaretinden çok şey kazandı. Daha fazla insanını/malını/kurum ve pratiğini dış etkileşime soktu. Bu yolla kendi ve etrafındaki ülkeleri çekişme yerine daha fazla işbirliğine yaklaştırdı. ABD-Çin ticareti Doğu Asya ve küre barışının zeminidir.

Çin, ABD ile ticaretini büyütürken etrafıyla mevcut barışçıl etkileşiminde güç/zor kapasitesi yoğunlaştırmaya değil, seyreltmeye odaklanmalıdır. ABD’yle ticaret ve ileri teknolojik nimetleri, Çin’in komşularına dönük yakıcı ateş, yıkıcı mermiler olarak dönüştürülemez.

Çin, ABD’den ithalatı kayıp ya da karşılık değil, daha güçlü ekonomi ve küresel ekonomik liderlik için kaldıraç görmelidir. Tarihin ve bilimin gösterdiği Çin’in küresel ekonomik liderliğidir. Liderlik aynı zamanda alaraktır, tek taraflı satarak değil.

ABD zamanında ileri teknolojik üretim kabiliyetini askerî maksada hasredeceğini bilse, Çin’le ticarete girişmezdi. Bu düşünce hem şimdi hem de geriye dönük yanlıştır. ABD ile ticaret sayesinde Çin muhakkak ileri teknoloji edinecekti. Önlenemeyecek olan yararlanılacak olandır.

Çin’in yüksek teknolojiye ABD sayesinde erişimi mi daha barışçıldır? Kendi içinde kapalı devre mekaniklerle mi? Bundan sonra ileri teknoloji kaynaklı riskler cihetinden barışçıl olanı savunacaksak, kapalı devre edinilmiş teknolojilere nazaran daha iyi konumdayız.

Varlık fiyatlayacak risk cevaplayacaksak, makroekonomik büyüme yolunu düzgün çatacaksak, müzakerelere odaklanmalıyız. Alınacak tedbirlerden ziyade müzakerelerden öğrenilecek ve tecrübe edinilecek çok şey var.
ABD-Çin ticaret müzakerelerinin eko-politik ve askerî/siyasi ederi, jeo-politik anahtar vasfı, ABD-FED faizlerinden misliyle yüksektir.

S Bilişim Danışmanlık

“Bu raporun barındırdığı ya da dayandığı bilgiler yazarlarının doğru ve güvenilir olduğuna inandığı kaynaklardan alınmış ve akademik denetime tabi tutulmuştur. Bununla birlikte üçüncü şahıslardan alınan hiçbir bilginin doğruluğu ve tamlığı bağımsız olarak onaylanmamış buna dair bir garanti verilmemiştir. Rapordaki ifadeler geleceğe dair güncel beklentiler temin edebilir ve doğrudan güncel veya tarihi bir gerçeğe ilişkin olmayan herhangi bir beyan içerebilir. İşbu ifadeler bilinen / bilinmeyen riskler, tereddüt ve kapsamlı olarak belirtilmemiş başka faktörler içerebilir. Bu rapora katkıda bulunanlar sürekli değişen bir çevrede faaliyet gösterdiğinden devamlı yeni risklerin ortaya çıkması doğaldır. Okuyucu bu ifadelere aşırı bir güven sergileyerek yatırım ya da ticari bir işlem yapmamaları için uyarılmaktadır. Raporun hazırlanmasına katkıda bulunanlar yeni bir bilginin doğuracağı sonucu müteakiben hiçbir ifade üzerinde halka açık bir güncelleme yapma zorunluluğu taşımaz. Raporu yazanlar bu bilgilerin kullanımına bağlı doğacak hiçbir zarar yahut kayıptan hiçbir şekilde sorumlu tutulamazlar.”