Analiz (Garanti BBVA Yatırım)

Yurtiçinde oldukça hareketli bir haftaya başlıyoruz.
Aslına bakarsanız Cuma gecesi BDDK’dan yeni bir
düzenleme gelmemiş olsaydı, kuvvetle muhtemel
hafta boyunca TL’de yatay bir seyir ile birlikte
yükselen BIST100 endeksi görecektik. BDDK
düzenlemesinin ardından ise haftaya TL’de sert bir
değerlenme ve borsada da gerileme ile başlıyoruz. Bu
noktada yatırımcıların kafasında bir çok soru olduğu
aşikar. Keza uygulamanın ayrıntılarını inceledikçe bazı
potansiyel sorunlar da olduğunu görüyoruz. Ana
konumuz bu uygulamanın piyasalarımız açısından ne
getirip ne götüreceği, ama buna gelemden önce kısacık da olsa küresel piyasalardaki sorulardan başlamamız gerek.
Zira bizim gündemimiz o kadar hızlı değişiyor, yatırımcılarımız da o denli hızlı uyum sağlıyorlar ki, birkaç gün sonra
Türkiye gündeminin sakinleştiğini, yatırımcıların yine küresel piyasalara göre yön bulmaya çalıştığını göreceğiz.
Küresel piyasaların nihayet rahat bir nefes aldığı,
borsaların toparlandığı geçen haftanın ardından
yanıt bekleyen bir soru var: Piyasalar dipten
toparlanmaya mı başladılar, yoksa bu bir ayı
piyasası rallisi mi? Dünyaya kötümser taraftan
bakıyorsanız, daha fiyatlanacak çok risk olduğundan
bahsedebilirsiniz. İyimser iseniz, uzun süredir beklenen
düzeltmenin geldiğini söyleyebilirsiniz. An itibarı ile her
iki görüş de eşit derecede haklı ya da haksız çıkabilir.
Uzunca bir süredir küresel piyasalarda, özellikle
hisse piyasalarındaki değerlemeleri aşağı
çekebilecek bazı gelişmelerden bahsediyordum. Faizlerin artması, emtia fiyatlarındaki yükseliş, enflasyon,
resesyon kaygıları, Ukrayna savaşı vs hep varlık fiyatları üzerinde kendilerini hissettirdiler şu ana dek. Yakın zamanda
belki küresel piyasaların yönünü nokta atışı tayin etmemiz zor, ancak bana sorarsanız bazı umut kırıntıları var: Fed faiz
artışlarının büyük ölçüde fiyatlandığı, resesyon kaygıları ile emtiadaki sert fiyat artışlarının kısmen geri verildiği, şirket
Araştırma Strateji
Paranın Rengi
Tufan Cömert
Direktör - Araştırma ve Yatırım Danışmanlığı
değerlemelerinin daha elle tutulur seviyelere geldiği bir noktadayız. Hatta Çin hükümetinin “sıfır covid” politikasında
yumuşaması, yine Çin’de finansal otoritelerin bazı kuralları gevşetmesi gibi gelişmeleri de bunların üzerine koyarsanız,
piyasaların toparlanma için daha yeri varmış gibi duruyor.
Peki ya Fed bu iyimserliği bozar mı? Fed Başkanı
Powell’ın geçen hafta Senato’da yaptığı konuşmada faiz
artışı konusunda mevcut plandan şaşmaya niyetleri
olmadığını öğrendik. Anladığımız şu: 75 baz puanlık faiz
artışının ardından, Fed faizin olmasını istediği yere bir an
önce çıkması için hızlı faiz artış serisine devam edecek.
Fakat verilere göre hareket edileceği için, bu plan aslında
piyasanın şu anda fiyatladığına göre daha esnek olacak.
Amaç faiz artırarak bir resesyona yol açmaktan
kaçınmak. Aslına bakarsanız piyasa Fed’in bu
esnekliğine ikna olmuş durumda ki ABD 10 yıllık tahvil
faizi geçen hafta gerilerken, ABD borsaları da yükseldi.
Gelelim bu hengamede kendi yolunu çizemeye
çalışan ülkemize… Türkiye’de geçen haftanın en
önemli gündem maddesi TCMB’nin faiz kararı idi. Öte
yandan bu kararın öyle heyecanla beklenen bir karar
olmadığını, piyasanın sürprizleri dahi fiyatlamaktan
kaçındığını söylemiştim size. Gerçekten de TCMB’nin
kararı her şeyin sabit bırakılması yönünde idi, ama daha
önemlisi faiz kararına eşlik eden karar metninde
herhangi bir yönlendirmenin bulunmayışı idi. Bu şu
demek: Her ne kadar siyasi otorite daha düşük faiz
ortamı arzu ediyor olsa da, şimdilik küresel ve yerel
gelişmeler buna izin vermiyor. Bu yüzden de bir süre
daha TCMB faiz oranının (en azından) düşmesi mümkün görünmüyor. TCMB’nin enflasyonla mücadele konusunda
faizi yeniden bir silah olarak görmeye başlaması ise bambaşka bir senaryo olacak elbette, ama görünen o ki yakın
zamanda bunun olması için çıta çok yüksekte.
Bu görüşü teyit eden bir adım bu hafta sonuna girerken Cuma akşamı BDDK’dan geldi. Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu'nun TL ticari kredilere ilişkin açıkladığı yeni koşullara göre; 15 milyon TL üzeri döviz
nakdi varlığı bulunan şirketlerin bu varlığı aktifinin ya da satış hasılatının yüzde 10'unu aşması durumunda
yeni nakdi TL ticari kredi kullanamayacaklar. Döviz varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL'yi aşmayan şirketler kredi
kullanım durumunda döviz varlıklarını 15 milyon TL üzerine çıkaramayacaklar. Kararın açıklanmasının üzerine Cuma
akşam kurlarda sert bir düşüş gördük. Bu düşüşe VIOP’ta işlem gören endeks vadeli sözleşmelerinin taban oluşu eşlik
etti.
Haklı olarak bir çok yatırımcı bu düzenlemenin,
geçen yıl Aralık ayında Kur Korumalı Mevduat
(KKM) programının açıklanmasına benzer bir sürece
yol açıp açmayacağını düşünüyor. Öncelikle
araştırma ekibimizin hazırlamış olduğu, BIST’te işlem
gören şirketlerin döviz pozisyonlarına ilişkin tabloyu bu
bağlantıdan görebilirsiniz. Genel olarak şirketlerin,
belirlenen eşiğin üzerindeki döviz pozisyonlarının
yönetilebilir olduğunu, topyekûn bir döviz satışına yol
açmayacağını düşünüyoruz. Bu açıdan Aralık ayı ile
karşılaştırma yapmak çok anlamlı değil.
Şirketlerin döviz pozisyonlarının bundan sonra bu
yeni düzende TL üzerinde etkili olacağını net bir şekilde söyleyebiliriz. BDDK açıklamasından görüleceği üzere
otorite “bazı şirketlerin, döviz borcu ya da döviz yükümlülüğü olmamasına, hatta döviz pozisyon fazlası bulunmasına
rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirmelerinden ve döviz pozisyonu tutmalarından” memnun değil. Yine
BDDK açıklamasına göre “üretime, istihdama, yatırıma gitmesi gereken uygun koşullu TL ticari kredi kaynakları, gerçek
bir ihtiyaç olmadığı halde bazı şirketlerce döviz alımı amacıyla kullanılmaya devam etmektedir”. Böylece BDDK
kredilerin amacına uygun kullanıldığından emin olmak isterken, diğer taraftan kurumsal döviz talebinin de önünü
kesmiş oluyor. Bu durumda sınırın üzerinde döviz tutan şirketlerin yapabilecekleri şeyler belli: Sınırı aşan döviz miktarı
spot piyasada satılır (meblağ TL mevduat ya da KKM’de değerlendirilir), ya da yine sınırı aşan miktar, Türkiye
Cumhuriyeti’nin ihraç ettiği Eurobondlarda değerlendirilir.
Bu noktada şirketlerin farklı yolları tercih etmesi de söz konusu olabilir. Örneğin ihracatçı şirketlerin sınırın
üzerindeki dövizlerini yurtdışında tutmayı tercih ettiklerini, yurtdışına döviz gönderdiklerini görebiliriz. Bu durumda
daha farklı hesaplar da gündemde olacak yalnız. Mesela ihracatçı şirketlerin dövizlerinin %40’ını TCMB’ye getirmek
zorunda olduklarını da anımsarsak, yurtiçine gelmeyen döviz, bir vadede TCMB rezervleri açısından da sorun olabilir.
Bu yüzden bu konularda ilerleyen günlerde BDDK’dan yeni bir düzenleme gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Keza %10
sınırının da makroekonomik şartlara göre değiştirilmesi söz konusu olabilir. Özetle uygulamaya dair çok soru işareti
var, bunların yaratması olası sorunlara da önümüzdeki günlerde yanıt alacağımızı umuyoruz.


 Garanti BBVA Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş
 https://www.garantibbvayatirim.com.tr/
 

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. iş burada yer alan bilgilerin, doğruluğundan, yeterliliğinden veya tamlığından ve bu bilgiler ışığında yapılan ve yapılacak olan ileriye dönük yatırımların sonuçlarından hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Ayrıca, Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.'nin yazılı izni olmadıkça içeriği kısmen ya da tamamen üçüncü kişilerce hiç bir şekil ve ortamda yayınlanamaz, iktisap edilemez, alıntı yapılamaz, kullanılamaz. İleti, gönderilen kişiye özel ve münhasırdır. İlave olarak, bu raporun gönderildiği ve yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda kullanıldığı ülkelerdeki yasal düzenlemelerden kaynaklı tüm talep ve dava haklarımız saklıdır.



Diğer Haberler
Almanya Ekonomi Bakanı: Rus ithalat fiyat tavanı yeteri kadar ülke yer alırsa iyi bir fikir
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi 5 baz puan artışla %3.175 seviyesine çıktı
ALMAN EKONOMİ BAKANI : ALMANYA'DA DOĞAL GAZ ARZI HALA KORUNUYOR
Almanya Ekonomi Bakanı: AB'de ciddi ekonomik krizden kaçınmak için hızlı ve toplu harekete ihtiyacımız var
ALMAN EKONOMİ BAKANI : ALMANYA EĞER DOĞAL GAZ REZERVLERİNİ DOLDURMAYI DENERSE, BU SADECE YEREL KULLANIM İÇİN OLMAYACAK
Almanya Ekonomi Bakanı: Bir ülkede yaşanan gaz arzı krizi başka bir ülkede ekonomik krize yol açar
İSPANYA'DA SANAYİ FİYATLARI MAYIS'TA YILLIK %+43.6 (NİSAN:%+44.5)
Facebookta Paylaş