Ata Yatırım, 12 Aylık BIST100 Hedefini 135 Bin'den 155 Bin'e Yükseltti

Büyüyen ekonominin, Türk finansal varlıklarının daha yüksek fiyatlanmasını destekleyeceği belirtilen Strateji Raporu’nda, endekste yüzde 29 yukarı yönlü potansiyel olduğu ve bir yıllık hedefin 155 bin olduğu paylaşıldı. Türk hisselerine ciddi yabancı para girişi olmamasına rağmen, BIST100’ün 2019’da yüzde 26 artış gösterdiği vurgulandı.
Ülke risk priminin aşağı yönlü hareketinin devam edebileceği, 2023 yılına kadar seçim olmaması, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ile devam etmekte olan iyi ilişkilerin, yapısal reformlara devam etmek adına önemli fırsatlar sunduğu kaydedildi. Doğrudan yabancı yatırım gelmesi ve yerli yatırımcıların girişleri ile değer kazanan piyasanın, yabancı yatırımcıların olası risk iştahı artışının, hisse senedi piyasasına güçlü bir artış getirebileceğinin altı çizildi.

2020, son iki yıla göre daha iyi olacak
Son aylarda borsada yaşanan ralliye rağmen, cazip değerlemelerin devam ettiğini vurgulayan Ata Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş “2019’un başındaki beklentilerin aksine, Türkiye ekonomisi 2018 krizinin ardından bir kez daha dayanıklı ve güçlü olduğunu kanıtladı. Enflasyondaki sert düşüş, para politikasında ve mâli politikalarda gevşemeye imkan sağladı; bu da büyümenin tekrar başlamasına yardımcı oldu. İki yıllık zor zamanın ardından, 2020, ekonomik aktivitenin tekrar güçlü şekilde iyileştiği bir yıl olacaktır. Ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyen enflasyonun ve cari açığın artmasına yol açan seçimlerin de 2023’e kadar olmaması, doğruyu yapmamız için bize fırsat penceresi sunuyor. 2020 için enflasyonun yüzde 10 seviyelerinde olmasını, büyümenin ise yüzde 3,8 olmasını bekliyoruz. TCMB’nin, faizleri 200 baz puan daha azaltarak, 2020 sonunda yüzde 10’a indireceğini öngörüyoruz. Küresel risk iştahı da, destekleyici para politikalarının tekrar başlaması ve ticaret savaşlarının dinmesi ile 2020’ye olumlu bir havada başlıyor. Bununla birlikte, küresel büyüme tahminleri, kısa zaman önce yukarı revize edildi. Türk varlıkları 2013’ten bu yana, dalgalanmalardan hayli olumsuz etkilendi ve küresel benzerlerine göre iskontosu tarihi seviyelere çıktı.
2020’de güçlü bir kâr büyümesi potansiyeliyle, değerlemelerin cazip seviyelerde olduğuna inanıyoruz. Düşük faiz ortamının ve dengeli TL’nin desteği ile 2020’de net kâr büyümesinin yıllık bazda yüzde 39 olmasını bekliyoruz. Bankacılık sektörü kârının, son 2 yıldaki rekor karşılık ayrılması ardından, yıllık bazda yüzde 58 artacağını tahmin ediyoruz. 2018’deki kredi notu düşüşleri ardından, 2020’de kredi notlarının tekrar artma ihtimalini, risk primini düşürmek suretiyle değerlemeleri daha da artırması ihtimali ile, olası katalizör olarak görmekteyiz” dedi.
Olumlu gelişmeler ile birlikte risklerin de devam ettiğini belirten Demirtaş, “Yüksek enflasyonun, ekonomi için en önemli risk unsuru olduğunu düşünüyoruz ve tek haneye geri gelmesinin zaman alacağını tahmin ediyoruz. ABD ile ilişkilerin gerilmesi ve Suriye’deki durumun beklenmedik derecede kötüleşmesi, risk teşkil ediyor. Düşük emtia fiyatlarından, 2013’ten beri olumlu şekilde faydalandık. Emtia fiyatlarında olası yükseliş, cari açık üzerinde ekstra baskı yaratabilir” diye konuştu.