FED Ocak Ayı Toplantısında Faizleri Değiştirecek mi (Alan Yatırım)

FED Aralık ayı toplantısında Temmuz ayından beri devam ettirdiği faiz indirimlerini durdurmuş piyasa beklentilerine paralel bir şekilde politika faizinde değişikliğe gitmeyerek %1,50 -1,75 seviyesinde sabit bırakmıştı. Yapılan açıklama ve toplantı tutanaklarında işgücü piyasasındaki güçlü seyrin devam ettiğine işaret edilirken, mevcut faiz düzeyinin ekonomik büyümeyi desteklemek açısından uygun olduğunun altı çizilmişti. Karar metninde en çok dikkat çeken husus “belirsizlikler” vurgusunun çıkartılması olmuştu.
ABD’nin enflasyon verisi 2019 yılı boyunca beklentilerin altında kalmayı sürdürdü. İşgücü piyasası ise güçlü bir görünüm sergiledi ve işsizlik son 50 yılın en düşük seviyelerine geriledi. Yatırımlar ve ihracat güçlü dolar sebebiyle zayıf kalmaya devam etti. FED projeksiyonunda 2020 yılı medyan büyüme tahmini yüzde 2 olarak açıklanırken, PCE enflasyon verisi %1,9 olarak korundu. Noktasal grafik ise 2020 yılı boyunca para politikasının mevcut durumunu koruyacağını işaret etti. Aralık ayı faiz kararının Mayıs ayından bu yana ilk defa oybirliği ile alınması FED’in para politikası kararlığı açısından dikkat çekiciydi.
 

2019 yılı ticaret savaşları ve Brexit belirsizliğinin gölgesinde geçerken dünya 2020 yılına jeopolitik gerilimlerin ve küresel piyasaları adeta enfekte eden koronavirüs salgınının etkisinde başladı. ABD ve Çin’in geçtiğimiz hafta 22 ay süren müzakerelerin ardından birinci faz ticaret anlaşmasını imzalaması belki de bu yılın en olumlu haberiydi. Her ne kadar iki taraf anlaşmadan memnun kalmış gözükse de birinci faz anlaşma içeriğinde bazı belirsizlikleri barındırıyor. ABD’deki başkanlık seçimi sürecinde tarafların anlaşmaya sadık kalıp kalmayacağı kafalarda soru işareti yaratan konular arasında yer alıyor. GSYİH açısından dünyanın en büyük ikinci ülkesi olan Çin ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret savaşını birtakım tavizler vererek durdururken bu sefer de yeni yıl tatili öncesinde yayılan salgının etkisine girdi. Brexit bilmecesinin İngiltere genel seçimleriyle beraber çözülmesi ise 2019 yılının başat belirsizlik faktörünün ortadan kalkması açısından olumlu haber başlıkları arasında yer alıyor. Ticaret savaşı ve Brexit’in şimdilik gündemden düştüğünü söylemek mümkün. Bu iki faktörün küresel ekonomik görünümde yarattığı riske dikkat çekerek Temmuz ayında sigorta mahiyetinde faiz indirimlerine giden FED, Aralık ayında bu risklerin yavaş yavaş ortadan kalkmasıyla birlikte faiz indirimlerinde duraklamaya gitti. Aşağı yönlü riskler şimdilik gündemden düşse de koronavirüsünün yeni bir risk faktörü olarak öne çıkması ve yayılmaya devam etmesi, FED’in faiz indirimlerine devam edeceği beklentilerini öne çekmesi beklenebilir.
Koronavirüs salgınının küresel ekonomik görünümü bozacağı beklentileri son dönemde altın ve ABD tahvillerine yönelik talebi canlandırırken ABD 10 yıllık tahvil faizleri hızla geriledi. Ocak ayının başında %1,9 seviyesinde bulunan uzun vadeli tahvil faizi FED’in Ocak ayı faiz kararı öncesinde %1,64 seviyelerinde bulunuyor. Grafik 1’de görüldüğü üzere ABD 10 yıllık tahvil faizleri ile FED’in politika faiz oranının trendi birbirinden farklı değil. Başka bir deyişle; FED piyasa faizlerinden kopmayı ekonominin istikrarı açısından tercih etmiyor. Öte yandan FED’in enflasyon göstergesi olarak takip ettiği PCE %2 seviyesinin altında zayıf bir görünüm sergiliyor. FED’in bu konjonktürde isteyeceği en son şey düşük enflasyon ortamındayken resesyona girmek olacaktır. Son 30 yıllık ekonomi pratiğine baktığımızda düşük enflasyon ortamı ve 0’lı düzeylere hatta negatiflere düşen faizler bizlere Japonya’nın içerisinde bulunduğu durumu hatırlatıyor. Bazı ülkeler negatif düzeyindeki faizlere geçerken, bazılarının 0’lı seviyelerde bulunması helikopter para senaryolarını gündeme taşıyor.
ABD Başkanı Donald Trump daha önce defalarca kez tekrarladığı üzere Davos zirvesinde de negatif faizin bir gereklilik olduğunu ve çok önemli bir fırsatın kaçırıldığını vurguladı. Diğer ekonomilerle kıyaslandığında FED’in faizinin yüksek kaldığı eleştirisinde bulundu ve faizlerin düşmesinin borçluluk düzeyinin finansmanı konusunda ellerini rahatlatacağını hatırlattı. FED yetkilileri ise Ekim ayı toplantı tutanaklarında izlendiği üzere şimdilik daha fazla faiz indirimine gitmenin finansal sistemde çarpıklıklar yaratacağından ve risk oluşturabileceğinden endişe etmekteler. Makroekonomik görünüme baktığımızda işgücü piyasasından güçlü sinyaller gelmeye devam ediyor. ABD’de işsizlik oranı son 50 yılın en düşük seviyelerine ulaşmış durumda. Ekonomik büyüme her ne kadar ticaret savaşının olumsuz etkileri, düşük küresel büyüme beklentileri nedeniyle potansiyelinin altında seyretse de göreceli olarak dengeli bir seyir izliyor. FED’in izlediği enflasyon tanımı olan PCE’nin hedef oran olan %2’nin altında olması ve tarihi düşük seviyelerde izleyen işsizlik oranlarına rağmen düşüş trendinde bulunması FED’in faizlerde belirli bir süre daha artışa gitmeyeceğinin göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
FED’in bugün %1,50-1,75 bandında bulunan politika faizinde herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemiyoruz. Ocak ayı toplantısında faiz kararından ziyade Powell’ın soru cevap bölümünde enflasyonla alakalı sorulara vereceği cevaplar ve yapacağı yorumlar önemli olacak. Ocak ayı toplantısını önemli kılan Eylül ayında 3,8 trilyon dolardan 4,1 trilyon dolara yükselen bilançosunu genişletmeye devam edip etmeyeceğine yönelik vereceği mesajlar olacak. Faiz indirimi şimdilik ufukta gözükmese de Powell’ın güvercin mesajlar vermesi beklenebilir.




 Alan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.,
 http://www.alanyatirim.com.tr/
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
GENERAL ELECTRİC'İN 4. ÇEYREK AYARLANMIŞ HB KARI 0.21 DOLAR
GENERAL ELECTRİC'İN 4. ÇEYREKTEKİ GELİRİ 26.2 MYR DOLAR
Piyasa yapıcılarına 26.01.2022 itfa tarihli ihaleden sonra net 636.00 milyon TL satış yapıldı
Piyasa yapıcılarına 20.10.2021 itfa tarihli ihaleden sonra net 161.20 milyon TL satış yapıldı
ÇİN DEVLET BAŞKANI Xİ: VİRÜS YAYILIYOR, SALGIN DURUMU HALA CİDDİ VE KARMAŞIK
ÇİN DEVLET BAŞKANI Xİ: VİRÜSÜN YAYILMASINI SINIRLAMAK VE ÖNLEMEK ÇETİN VE KARMAŞIK BİR İŞ
YUNANİSTAN'DA KURUMSAL, HANEHALKI BANKA MEVDUATLARI ARALIK SONUNDA 143.1 MYR EURO (ÖNCEKİ:139.6 MYR EURO)
PORTEKİZ'DE İŞSİZLİK ORANI ARALIK'TA: %6.9 (ÖNCEKİ:%6.70)
Facebookta Paylaş