İSO Başkanı Bahçıvan: Bankalar sanayiciye bakış açısını değiştirmeli

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, nakit sıkışıklık ve kredi faizlerindeki yükseliş nedeniyle orta ölçekli sanayi firmalarının krediye erişimde zorluk yaşadığına dikkat çekerek “Bankacılık sektörü büyük kredilerin yönetiminde ve verimli kullandırılmasında yetersiz kaldı. Bankalar, sanayiciye bakış açısını değiştirmeli” dedi.
 
Bahçıvan: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, sonuç odaklı, yüksek performanslı, etkin bir yürütme yapısına ve uzmanlığa dayanıyor. Bu uzun süredir dile getirdiğimiz bir anlayıştı. Şimdi yapılması gereken; Türkiye’nin ihtiyacı olan hedeflere ulaşmak için sanayi projelerini gündeme almak ve nokta atışlarla küresel rekabet gücünü oluşturmaktır.”
 
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin temmuz ayı olağan toplantısı, “Yasama, Yürütme, Ekonomi ve Toplum Bağlamında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne Bakış” ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Alkan konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Açılış konuşmasında geçen hafta açıklanan İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının sanayide güçlü performansa işaret etmesinin yanında, faaliyet karlarının önemli kısmının finansmana ayrıldığını gösterdiğini hatırlatan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, özellikle faiz ve kurlardaki yüksek boyutlu dalgalanmanın baskısını hissettiklerini ve sürdürülebilir karlılık konusunda endişe duyduklarını vurguladı. Finansal istikrar sağlanmadan üretim ekonomisinin gelişmesinin beklenemeyeceğine dikkat çeken Bahçıvan, bu doğrultuda bankacılık sektörü ile ilgili son zamanlarda yaşanan sıkıntıyı da gündeme getirdi. Bankalar Kanunu’nun amacında da belirtildiği gibi kaynakların verimli kullanılmasının ön planda tutulması gerektiğini belirten Bahçıvan, şunları söyledi:
 
Krediye erişimde zorluklar var
“Bankacılık sisteminin çalışmasını düzenleyen Bankacılık Kaanunu’nun en önemli amaçlarından biri bankalarca kullandırılacak kredilerin etkin, objektif ve rekabet gücü kazandıracak şekilde ekonomimizin hizmetine sunulmasıdır. Son günlerde malumunuz üzere piyasalarda devam eden nakit sıkışıklığı ve kredi faizlerindeki yükseliş nedeniyle özellikle orta ölçekli firmalarımız krediye erişim konusunda zorluklar yaşamaktadır. Buna ek olarak son dönemde büyük kredilerde yaşanan yeniden yapılandırılma uygulamalarının da etkisiyle bahsettiğimiz nakit sıkışıklığının derinleştiğini gözlemliyoruz. Başka bir deyişle bankacılık sektörü büyük kredilerin yönetiminde ve kaynakların etkin kullandırılmasında yetersiz kalmıştır. Bankaların bu uygulamasının bedelini orta ölçekli sanayici firmalarımız ödememelidir. Bildiğiniz üzere firmalara kullandırılacak kredilerin büyüklükleri, bankaların öz kaynak büyüklüklerine göre çeşitli sınırlamalara tabi durumdadır. Bankaların sanayiciye bakış açısını değiştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özetlemek gerekirse Bankalar Kanunuu’nun amacında da belirtildiği gibi kaynakların verimli kullanılması ön planda tutulmalıdır.”
 
Yeni sistem, hızlı ve etkin olmak üzerine kurulu
Bahçıvan, “hızlı ve etkin” olmak üzerine kurulu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin olarak da “Sistem, sonuç odaklı, yüksek performanslı, etkin bir yürütme yapısına ve uzmanlığa dayanıyor. Bu, uzun süredir dile getirdiğimiz bir anlayıştı. Özel sektörde başarısızlığın büyük bir bedeli varken kamu yönetiminde başarısızlığın karşılıksız kalması çağın ruhuna uygun değildi. Sistemin ekonomik ve toplumsal hayat üzerinde büyük etkiler doğurması kaçınılmaz. Sanayinin sistemin gerektirdiği hız ve etkinliğe uyarlanması gerekiyor. Yeni sistemde İSO olarak muhtelif defalar talep ettiğimiz gibi, ekonomi yönetimindeki çok başlılığa son verilerek bakanlıklar birleştirildi. Bütün bu birleşmelerin sonucunda bakanlık sayısı 16’ya indi. Bakanlıkların verimliliğini ve icracı yönünü güçlendirmeye yönelik bu adımları olumlu karşılıyoruz. Bundan sonra ekonommi ve sanayi alanlarında alınacak tedbirlerin, çağın ruhuna uygun olarak çok daha etkin ve çok daha hızlı uygulamaya geçirileceğine inanıyoruz” dedi.
Bahçıvan, İSO olarak odağında üretimin olduğu bir ekonomi anlayışını da uzun süredir dile getirdiklerini belirterek şunları söyledi: “Arzu ettiğimiz üretim yapısı nitelikli, yüksek teknolojiye dayalı ve küresel düzeyde rekabetçi bir üretimdir. Umut ediyoruz ki bu anlayış kurumsal yapılanma boyutunda hayata geçer. Şimdi yapılması gereken; hız kaybetmeden Türkiye’nin ihtiyacı olan doğru hedeflerle belirlenmiş sanayi projelerini gündeme almak ve nokta atışlarla küresel rekabet gücünü oluşturmaktır.”



Facebookta Paylaş