Makro analiz (Sesmir)

Depremin ortaya çıkaracağı maliyet oldukça yüksek olmakla birlikte, seçimlerin ertelenmeyip vaktinde yapılması halinde, bu maliyet, GSYH seviyesinde sert bir düşüşe neden olmayacaktır. Depremin 2023 yılına yansıyacak basit maliyeti 45 milyar dolara, 2024 ve 2025 yıllarına yansıyacak 19 milyar dolarlık ilave maliyetle birlikte kümülatif maliyetinin 64 milyar dolara ulaşacağı hesaplanmaktadır. Ancak, bu maliyet, seçimlerin vaktinde yapılması koşuluyla, milli hasılada çok sert bir düşüşe neden olmayacaktır.

 Seçimlerin mayıs ayında yapılmayıp ertelenmesi halinde, istikrarsızlık ve stres hali ekonomiyle birlikte politik ve toplumsal alanların tamamına yayılacaktır. Seçimlerin mayıs ayında yapılmayıp ertelenmesi halinde, şu ana kadar uygulanmasında ısrar edilen çelişkili ve tutarsız politikaların bir müddet daha devam ettirileceği sonucunu doğuracak ve kriz hali ekonominin yanında politik ve toplumsal alanların tamamına yayılacaktır. Ayrıca, düşük faizlerle enflasyonun kontrol altında tutulabileceğine yönelik uygulanan politikaların çelişkili tutarsızlığının yanında, depremin etkisi bu tutarsızlığı daha da keskinleştirmiş olacaktır.

 Seçimlerin ertelenmesi, TL’nin değerinde ve döviz piyasalarında göreceli olarak şu anda sağlanan olan sakinliği mutlak surette bozacak ve bu durumda Türkiye ekonomisi tutunacak bir zemin bulmakta dahi derin güçlük yaşayabilir. Seçimlerin ertelenmesi yönünde son birkaç günde yapılan ufak tartışmalar bile Türk Parasının dış değeri üzerinde baskı yaratmaya başladığı net olarak gözlenmektedir.

 Depremle birlikte hiper enflasyon etkisi daha da şiddetlenecektir. Hiper enflasyona yakalanan bir Türkiye’nin bu depreme hiperenflasyon ortamında yakalanması, Türk parası, bütçe ve işsizlik alanlarda depremin yapacağı tahribatı daha da vahim hale getirecek, üstelik bunlara ilaveten seçimlerin ertelenmesi halinde ise politika, ekonomi ve sosyal alanların tamamında kriz tırmanacaktır.

 Depremden etkilenen 10 İlin ekonomiye katkısının görünenden çok daha büyük olması, depremin enflasyon üzerindeki bozucu etkisinin tahmin edilenden çok daha vahim olacağının işaretidir. Depremin etkilediği 10 ilin pay %9,21 olarak ölçülüyor ise de birçok alanda o illerde üretilen değerlerin metropol kentlerin istatistiklerine dahil edilmektedir. Zir birçok işletmenin temsilcilik ve şubelerinin bu illerde yarattıkları değerler, ödedikleri vergiler genel merkezlerinin bulunduğu illerin üretim değerlerine ve vergilerine ilave edilmektedir. Dolayısıyla bu 10 ilin milli gelire katkıları ölçülen sayılardan daha da büyüktür. Ayrıca, bu 10 ilin ürettiği tarımsal ürünler metropol kentlerin konforuna ve refahına sağladığı katkı kesintiye uğrayacağı için tarımsal ürünlerdeki fiyat istikrarsızlığı daha da artacaktır.

 Deprem felaketinin sonuçları sadece 10 il sınırları içerisinde hapsolup kalmayacak, tüm Türkiye’ye yayılacaktır. Zira, 13,5 milyonluk nüfusun önemli bir kısmı metropol kentleri başta olmak üzere diğer bölgelere göç edeceklerdir. Göç edilen yerleşim yerlerinde işsiz kalma, barınma bata olmak üzere birçok sosyal ve toplumsal sorunlarla karşı karşıya kalacaklardır.


 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.