Sabah Stratejisi (Ziraat Yatırım)

ABD'de haftanın ilk 4 gününde %2'nin üzerinde kayıplar kaydeden borsalar, tarım dışı istihdam verisinin Nisan'da beklentilerden iyi açıklanmış olması ve Apple'ın tahminleri aşan finansal sonuçları sonrasında cuma günü %2'ye yakın yükselişler kaydettiler. Böylelikle S&P 500 ve Dow Jones %0,8 ve %1,2 düşüşle haftayı kapatırken, Nasdaq endeksi %+0,1 ile yatay kapattı. Avrupa'da ise Euro Stoxx 50 endeksi haftayı %0,4 ekside kapattı. Yurtiçine baktığımızda, BİST-100 geçen hafta işlem gördüğü 4 iş gününde %4,7 gerileyerek 4.401'den kapattı. Hafta genelinde BİST-100'de ortalama işlem hacmi de 40,5 milyar TL ile düşük kalmaya devam etti. Endeksteki düşüşe en çok etki eden hisseler EREGL, ASELS ve SASA olarak sıralanırken, GUBRF, CCOLA ve BIMAS pozitif ekti eden hisseler arasında ilk 3'te yer aldı. Bugüne baktığımızda hem ABD vadelileri yatay, Avrupa vadelileri ise hafif eskide seyrediyor. Japonya hariç MSCI Asya Pasifik endeksi ise yaklaşık %0,6 artıda. Hafta sonu gerçekleştirilecek seçim öncesi bu hafta BİST-100'de yüksek oynaklık devam edebilir. Bu ortamda BİST-100'ün haftanın ilk işlem gününe yatay bir açılış yapmasını bekliyoruz. Haftalık veri takviminde ABD'de çarşamba günü TÜFE, perşembe ÜFE ve cuma ise Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi öne çıkıyor. Bunun dışında, perşembe günü İngiltere Merkez Bankası'nın faiz kararı takip edilecek. Yurtiçinde ise sanayi üretimi, cari denge izlenecek. Ek olarak, bugün yurtiçinde açıklanacak finansallar arasında BIMAS, SAHOL ve TTKOM bulunuyor. Bugün Londra borsası tatil nedeniyle işleme kapalı olacak.

 
 
 
 
MAKROEKONOMİ

 
Cuma günü ABD tarafında, istihdam piyasası verilerinden nisan ayı tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri izlendi. Nisan ayında tarım dışı istihdam artışı, 253 bin kişi seviyesinde gelerek beklentilerin (185 bin kişi) üzerinde gerçekleşti, ayrıca bir önceki ayın verisi de 236 bin kişiden 165 bin kişi seviyesine aşağı yönlü revize edildi, böylece tarım dışı istihdam artışı bir önceki aya göre yavaşlama beklentilerine karşın hızlanma sergiledi. Detaylara bakıldığında, istihdam artışının çoğunlukla hizmet sektörü kaynaklı olduğu görülürken, imalat ve inşaat sektörlerinde sınırlı olmakla birlikte istihdam artışının tabana yaygın olduğu gözlendi. İşsizlik oranı ise, nisanda %3,5'ten %3,6 seviyesine hafif yükselme beklentisine karşın %3,4 seviyesine geriledi ve böylece 1969'dan bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. İşsiz sayısı 182 bin kişi azalışla 5,66 milyona gerilerken, istihdam edilenlerin sayısı ise 139 bin kişi artışla 161 milyona yükseldi. İş gücüne katılım oranı ise %62,6 seviyesinde yatay seyretti. Enflasyonun seyri açısından bakılan ortalama saatlik kazançlar, yani ücretlerdeki artış hızı ise nisanda aylık bazda %0,3'ten %0,5 seviyesine yükselişle beklentilerin (%0,3 artış) üzerinde gelerek son dokuz ayın en hızlı seviyesinde gerçekleşirken, yıllık bazda artış hızı ise bir önceki aya benzer şekilde seyretme beklentisine karşın %4,3'ten %4,4 seviyesine yükseldi ve böylece ücretler kaynaklı enflasyonist baskıların canlı olduğuna işaret etti.

Öte yandan, Euro Bölgesi'nde mart ayında perakende satışlar, aylık bazda %1,2 oranında gerileyerek düşüşünü ikinci aya taşıdı, yıllık düşüş hızı ise %2,4'ten %3,8 seviyesine yükseldi ve son altı aydır daralmayı sürdürdü. Bununla birlikte, ECB'nin faiz artışlarına devam etmesiyle sıkılaşan finansal koşulların tüketici talebini olumsuz etkilemesi nedeniyle perakende satışların önümüzdeki dönemde baskı altında kalması bekleniyor.

Yurt dışında bu hafta veri takvimine bakıldığında,
• ABD tarafında, piyasaların odak noktasında Fed'in para politikasına yön vermesi açısından yakından takip edilecek verilerden çarşamba günü nisan ayı TÜFE verisi ve perşembe günü ise nisan ayı ÜFE verisi takip edilecek. Mart ayında manşet TÜFE'nin aylık bazda artış hızı %0,4'ten %0,1'e beklentilerin (%0,2 artış) üzerinde yavaşlarken, yıllık bazda da %6'dan %5 seviyesine beklentilerin (%5,1) üzerinde gerilemişti ve böylece Mayıs 2021'den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Detaylara bakıldığında, aylık bazda manşet TÜFE'de beklentilerin üzerindeki yavaşlamada, enerji ürünleri fiyatlarının martta düşüş hızının artması (%0,6 düşüşten %3,5 düşüşe) ve gıda fiyatlarının yatay seyretmesi (%0,4 artıştan %0 artışa) belirleyici olmuştu. Gıda ve enerji fiyatlarını dışlayan çekirdek TÜFE'nin ise, martta aylık bazda artış hızı beklentilerle uyumlu olarak %0,5'ten %0,4 seviyesine yavaşlarken, yıllık bazda da beklentilerle uyumlu olarak Aralık 2021'den bu yana en düşük seviye olan %5,5'ten %5,6 seviyesine hafif yükselmişti. Mart ayı manşet ÜFE, aylık bazda %0 artışla yatay seyretme beklentilerine karşın sürpriz bir şekilde %0,5 düşüş kaydetmişti ve söz konusu aylık düşüş, Nisan 2020'den bu yanaki en sert düşüş olmuştu, yıllık bazda ise %4,9'dan %2,7 seviyesine gerilemişti ve böylece yıllık bazda Ocak 2021'den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti, beklentiler ise %3 seviyesine gerilemesi yönündeydi. Bunun yanında, gıda ve enerji ürünlerini dışlayan çekirdek ÜFE ise mart ayında aylık bazda %0,2 artış beklentilerine karşın sürpriz bir şekilde %0,1 düşüş sergilemişti ve söz konusu düşüş, Nisan 2020'den bu yana gözlenen ilk düşüş olmuştu, yıllık bazda da %4,8'den son iki yılın en düşük seviyesi olan %3,4'e gerilemişti. Nisanda ise manşet TÜFE'nin aylık bazda artış hızının, OPEC+ Grubu'nun nisan ayında açıkladığı üretim kesintisine gitme kararının ardından petrol fiyatlarındaki yükselişle ülkede benzin fiyatlarındaki artışın etkisiyle %0,1'den %0,4'e hızlanması ve yıllık bazda bir önceki aya benzer şekilde %5 seviyesinde seyretmesi ve çekirdek TÜFE'nin ise aylık artış hızının %0,4'ten %0,3 seviyesine yavaşlaması ve yıllık bazda ise %5,6'dan %5,5 seviyesine hafif yavaşlaması bekleniyor. Manşet ÜFE'nin ise martta aylık %0,5 düşüşünün ardından nisanda aylık %0,3 artış sergilemesi ve yıllık bazda %2,7'den %2,5 seviyesine yavaşlaması ve çekirdek ÜFE'nin ise aylık bazda martta %0,1 düşüşün ardından nisanda aylık %0,2 artış sergilemesi ve yıllık bazda ise %3,4'ten %3,3 seviyesine hafif yavaşlaması bekleniyor. Diğer yandan, istihdam piyasası verilerinden, perşembe günü haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi izlenecek. Son açıklanan haftalık yeni işsizlik maaşı başvuruları, 229 bin kişi seviyesinden 242 bin kişi seviyesine beklentilerin hafif üzerinde yükselerek son 6 haftanın en yüksek artışını kaydetmekle birlikte düşük seviyelerdeki seyrini sürdürmüştü ve istihdam piyasasında sıkı görünümün korunduğuna işaret etmişti. Cuma günü bunun yanında tüketici güveni göstergelerinden mayıs ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi öncü verisi takip edilecek. Nisan ayına ilişkin Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi, 62 seviyesinden 63,5 seviyesine yükselmişti. Detaylara bakıldığında, nisanda cari koşullar alt endeksi 66,3'ten 68,2'ye yükselirken, beklentiler alt endeksi ise 59,2'ten 60,5'e yükselmişti. Ayrıca tüketicilerin bir yıl sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentileri %3,6'dan %4,6 seviyesine yükselerek son beş ayın en yüksek seviyesinde seyrederken, uzun vadeli yıllık enflasyon beklentileri ise %2,9'dan %3 seviyesine hafif yükselmişti. Mayıs ayında ise öncü veriye göre tüketici güven endeksinin, yüksek seyreden enflasyon, artan borçlanma maliyetleri ve sıkılaşan finansal koşulların etkisiyle 63,5'ten 63 seviyesine hafif gerilemesi bekleniyor. Ayrıca hafta boyunca Fed üyelerinin konuşmaları, Fed'in para politikasına yönelik olası yeni sinyaller bakımından yakından takip edilecek.
• Avrupa tarafında ise, Almanya'da üretimin seyrine ilişkin olarak mart ayı sanayi üretimi verisi bugün takip edilecek. Almanya'da sanayi üretimi, aylık bazda şubatta %2 artış kaydetmişti ve böylece yükselişini ikinci aya taşıyarak üretimin seyrine ilişkin olumlu sinyal vermişti. Özellikle Almanya'nın en büyük sektörü olan otomotiv sektörü imalatında şubatta üretim, çip sıkıntısının hafiflemesiyle birlikte %7,6 oranında güçlü artış sergilemişti. Ayrıca bölgede enerji krizine yönelik endişelerin yatışmasıyla şubatta enerji yoğun sanayi kollarında üretim %1,9 artışla yükselişini yavaşlayarak sürdürmüştü. Martta ise sanayi üretiminin aylık bazda %1,5 oranında gerilemesi bekleniyor. Öncesinde açıklanan fabrika siparişleri verisi de, üç aylık artışın ardından mart ayında zayıflayan küresel ekonominin etkisiyle aylık bazda %10,7 oranında gerileyerek beklentilerin (%2,5 düşüş) belirgin şekilde üzerinde düşüş sergilemişti ve üretimin seyrine ilişkin zayıflama sinyali vermişti. Söz konusu mart ayındaki aylık düşüş, Nisan 2020'de koronavirüs pandemisinin zirvesinden bu yana fabrika siparişlerdeki en büyük düşüşe işaret etmişti. Detaylara bakıldığında, mart ayında fabrika siparişlerindeki sert düşüşte, özellikle gemi, raylı araçlar, uçak ve diğer inşaat araçlarını kapsayan çeşitli araç yapımı siparişlerindeki %47,4'lük daralma etkili olmuştu. Bunun yanında, Euro Bölgesi'nde mayıs ayına ilişkin Sentix yatırımcı güveni verisi bugün takip edilecek. Bölgede nisan ayına ilişkin Sentix yatırımcı güveni verisi, -11,1'den -8,7 seviyesine kısmi toparlanarak son 13 ayın en yüksek seviyesine yükselmekle birlikte negatif bölgedeki zayıf seyrini sürdürmüştü. Detaylara bakıldığında nisanda cari koşullar endeksi -9,3'ten -4,3'e yükselerek üst üste altıncı ayda artış kaydederken, yatırımcıların gelecek 6 aylık döneme ilişkin değerlendirmelerini yansıtan beklentiler endeksinin ise -13 seviyesinde yatay seyretmesi, gelecek dönemde ekonomiye ilişkin risklerin devam ettiğine işaret etmişti. Özellikle bölgede son dönemde açıklanan çekirdek enflasyon verilerinin rekor seviyeye yakın seyretmesi ve ECB'nin, faiz artışlarına devam edeceğinin sinyalini vermesinin büyüme üzerinde baskı oluşturabileceği beklentileriyle yatırımcı güveninin zayıf seyrini sürdürmesi bekleniyor. Ayrıca ECB'nin para politikasına da yön verecek olan enflasyon verilerinden, Almanya'da nisan ayı TÜFE nihai verisi çarşamba günü takip edilecek. Öncü verilere göre, Almanya'da nisan ayında manşet TÜFE'nin aylık artış hızı, ülkede enerji fiyatlarındaki gevşemenin etkisiyle %0,8'den %0,4 seviyesine beklentilerin (%0,6) üzerinde yavaşlarken, yıllık bazda %7,4'ten %7,2 seviyesine gerileyerek beklentilerin (%7,3) hafif altında gerçekleşmişti ve böylece Ağustos 2022'den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti. Nisanda AB uyumlu TÜFE'nin aylık artış hızı ise %1,1'den %0,6'ya gerileyerek beklentilerin (%0,8) üzerinde yavaşlarken, yıllık bazda ise %7,8'den %7,6 seviyesine gerileyerek beklentilerin (%7,8) altında gerçekleşmişti. Cuma günü bunun yanında, İngiltere'de bu yılın ilk çeyreğine ilişkin GSYH büyüme öncü verileri açıklanacak. Çeyreksel bazda bakıldığında, İngiltere ekonomisi geçen yılın birinci çeyreğinde %0,5 büyüme sergilemesinin ardından ikinci çeyrekte ise Rusya ve Ukrayna savaşının devam eden etkileri, enerji arz güvenliğine yönelik endişeler, artan enflasyonist baskılar, sıkılaşan finansal koşullar ve artan resesyon endişelerinin etkisiyle büyüme hızı %0,1 seviyesine yavaşlamıştı, üçüncü çeyrekte ise %0,1 oranında daralmıştı. Geçen yılın son çeyreğinde ise çeyreklik bazda %0,1 oranında sınırlı büyüme sergilerken, yıllık bazda büyüme hızı ise %0,6 seviyesinde gerçekleşmişti. İngiltere ekonomisi 2022 yılının genelinde ise %4,1 büyüme sergileyerek 2021 yılındaki %7,6'lık rekor büyümenin ardından yavaşlamıştı. İngiltere ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde ise çeyreklik bazda %0,1 oranında sınırlı büyüme sergilemesi ve yıllık bazda ise büyüme hızının %0,6'dan %0,2 seviyesine yavaşlaması bekleniyor. Bunun yanında, hafta genelinde ECB üyelerinin gerçekleştirecekleri konuşmalar da, Banka'nın para politikasına ilişkin olası yeni sinyaller bakımından yakından takip edilecek.
• Diğer yandan, perşembe günü İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faiz kararı takip edilecek. BoE, mart ayındaki toplantısında politika faizini beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puanlık artışla %4,25 seviyesine yükselterek faiz artış hızını yavaşlatmıştı, bununla birlikte politika faiz oranını 2008 yılından bu yana en yüksek seviyelerde sürdürmüştü. Bunun yanında Banka, enflasyonda daha kalıcı baskılara yönelik kanıt olması durumunda daha fazla sıkılaştırmanın gerekli olabileceğine işaret etmişti. Piyasa beklentisi ise, Banka'nın, TÜFE'nin beklentilerin üzerinde seyretmesi ve ücretlerdeki beklenmedik artışların etkisiyle bu haftaki toplantısında politika faiz oranını 25 baz puan yükselterek %4,50 seviyesine çıkarması yönünde.
• Asya tarafında ise, perşembe günü küresel enflasyonun seyrine yönelik de sinyal verecek olan Çin'de nisan ayına ilişkin TÜFE ve ÜFE verileri takip edilecek. Çin'de mart ayına ilişkin TÜFE, gıda ve gıda dışı fiyatların yavaşlaması ile aylık bazda %0,3 gerileyerek düşüşünü ikinci aya taşımıştı (beklenti: %0,2 artış idi), yıllık bazda ise %1'den %0,7 seviyesine gerilemişti ve böylece Eylül 2021'den bu yana en düşük seviyede gerçekleşmişti (beklenti: %1 artış idi). Martta gıda ve enerji fiyatlarını dışlayan çekirdek TÜFE ise yıllık bazda %0,6'dan %0,7 seviyesine hafif yükselmişti. ÜFE ise emtia fiyatlarının gevşemesiyle martta yıllık bazda beklentilerle uyumlu olarak %2,5 gerileyerek düşüşünü altıncı aya taşımıştı ve Haziran 2020'den bu yana en sert düşüşü gerçekleştirmişti. Böylece Çin'de enflasyon göstergelerindeki yavaşlama, Çin hükümetine, ekonomiyi desteklemek için para politikasında alan tanımaya devam etmişti. Nisanda ise yıllık bazda TÜFE'nin %0,7'den %0,3 seviyesine gerileyerek yavaşlamayı sürdürmesi ve ÜFE'nin ise ülkede emtia fiyatlarındaki devam eden gevşemenin etkisiyle -%2,5'ten -%3,2 seviyesine gerileyerek düşüşünü hızlandırması bekleniyor. Ayrıca yarın Çin'de nisan ayı dış ticaret verileri yayınlanacak.
Yurt içinde ise, bugün nisan ayı Hazine nakit dengesi verisi ve DHMİ uçuş istatistikleri, çarşamba günü mart ayı sanayi üretimi ve inşaat maliyet endeksi verileri ile iş gücü istatistikleri, perşembe günü mart ayı cari işlemler dengesi ve cuma günü ise mart ayı perakende satış ve ciro endeksleri ile dış ticaret endeksleri verileri takip edilecek.
• DHMİ mart ayı verilerine göre, dış hat yolcu sayısı, aylık bazda %17,3 oranında artış sergilemişti. Öte yandan, dış hat yolcu sayısının mart ayındaki aylık 7,19 milyon kişilik seviyesi, tarihsel olarak en yüksek mart ayı verisi olmuştu. Martta dış hat yolcu sayısının yıllık artış hızı ise %47,5'ten %38'e yavaşlamıştı. Martta iç hat yolcu sayısı ise aylık bazda %13,7 artış kaydetmişti, yıllık bazda ise artış hızı %7,5'ten %11,9 seviyesine hızlanmıştı.
• Hazine nakit dengesi, martta 32 milyar TL açık vermişti ve bir önceki aya göre belirgin azalmıştı, şubatta 171,5 milyar TL açık ve ocakta ise 54,3 milyar TL açık vermişti, 12 aylık kümülatif nakit açığı ise martta 412,7 milyar TL'den 404,1 milyar TL'ye, GSYH'a oranı ise %2,75'ten %2,69'a hafif gerilemişti (GSYH verisi olarak 4. çeyrek kümülatif verisi kullanıldı). Alt detaylara bakıldığında gelirlerde aylık %44,9 oranında artış gözlenirken, giderler ise faiz giderlerindeki aylık %18,4 oranındaki artışa karşın faiz dışı giderlerdeki aylık %14 oranındaki düşüşün etkisiyle aylık %11,3 oranında düşüş kaydetmişti. Bunun yanında mart ayında aylık bazda faiz giderleri, geçen yılın aylık ortalamasının üzerindeki seyrini sürdürmüştü. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın nisan-haziran dönemi iç borçlanma stratejisinde nisan ayı iç borçlanma hedefi 30 milyar TL olarak açıklanmıştı. Hazine nisan ayında hesaplamalarımıza göre borçlanma hedefinin üzerinde 43 milyar TL iç borçlanma gerçekleştirdi ve nisan ayında iç borç anapara ödemesinin olmadığını varsaydığımızda Hazine'nin 43 milyar TL net iç borçlanma gerçekleştirdiğini hesaplamaktayız. Ayrıca Hazine nisan ayında uluslararası piyasalarda dış borçlanmaya gitmiş ve uluslararası sermaye piyasalarında USD cinsinden bir yeşil tahvil ihracı gerçekleştirerek, söz konusu ihracın tutarı 2,5 milyar USD (yaklaşık 48,7 milyar TL) seviyesinde gerçekleşmişti. Hazine'nin nisanda dış borç anapara ödemesinin ise 45,9 milyar TL olduğunu varsaydığımızda 2,8 milyar TL net dış borçlanma gerçekleştirdiğini öngörmekteyiz. Böylelikle Hazine'nin nisan ayında toplamda yaklaşık 45,8 milyar TL net borçlanma gerçekleştirdiğini hesaplıyoruz. Nisan ayında Hazine'nin TCMB Analitik Bilanço'dan kasa hareketlerine baktığımızda kasa bakiyesinin bir önceki aya göre 35,1 milyar TL tutarında azaldığını görmekteyiz. Bu açıdan bütçe dengesi öncesi izlediğimiz nisan ayında Hazine nakit dengesinin açık verebileceğini değerlendirmekteyiz.
• Sanayi üretimi mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış bazda ocak ayındaki aylık %2 artışın ardından şubatta 11 ilimizi etkileyen depremlerin olumsuz etkisiyle aylık %6 oranında düşüş kaydetmişti. Şubattaki söz konusu aylık düşüş, temmuzdan bu yana görülen en sert düşüş olmuştu. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi yıllık olarak ocakta %4,6 oranında güçlü artışın ardından şubatta %8,2 oranında belirgin düşüş sergilemişti. Şubatta yıllık bazda gözlenen düşüş ise, salgının etkili olduğu dönem olan Mayıs 2020'den bu yana gözlenen en sert düşüş olarak kaydedilmişti. Bloomberg beklentisi şubatta yıllık %1,5 artış ve aylık %2 artış idi. Mart ayına ilişkin öncü göstergeler depremlerin olumsuz etkilerine karşın genel olarak sanayi üretiminde toparlanmaya işaret etmekte. Şubatta depremlerin gözlenen belirgin etkilerinin ardından mart ayında S&P Global/İSO Türkiye imalat PMI, 50,1'den 50,9 seviyesine yükselerek imalat sektöründe büyümenin hızlandığına işaret etmişti ve böylece büyüme bölgesindeki seyrini üçüncü aya taşımıştı. Martta faaliyet koşullarındaki güçlenme, Aralık 2021'den bu yana en yüksek oranda gerçekleşmişti. Martta hizmet sektörü ve reel kesim güven endeksleri artış sergilerken, perakende ticaret, inşaat sektörü ve tüketici güven endeksi ise düşüş kaydetmişti. Arındırılmış reel kesim güven endeksi aylık bazda şubatta %1 düşüşün ardından martta depremlerin sanayi üzerinde devam eden olumsuz etkilerine karşın %1,7 artışla toparlanma kaydetmişti. Reel kesim güven endeksi alt endekslerinden gelecek üç aydaki ihracat siparişleri şubatta %8,7'lik gerilemeyle Nisan 2021'den bu yana en sert düşüşün ardından martta aylık %4,7 artışla kısmi toparlanmıştı. Yatırımlara dair izlediğimiz diğer bir gösterge olan sabit sermaye yatırım harcamaları martta aylık %1,1 artışla yükselişini hızlandırarak son üç aydır toparlanmaktaydı ve tarihsel ortalamasının üzerindeki seyrini sürdürmekteydi. Bununla birlikte arındırılmış kapasite kullanım oranı martta 1,5 puanlık azalışla %74,2 seviyesine gerilemişti ve son 10 yılın ortalamasının (%76,3) altındaki seyrini sürdürmüştü, ihracat martta aylık %3,8 oranında kısmi düşüşle 18,6 milyar USD seviyesinde gerçekleşmiş ile 2022 yılı ortalaması olan 21,2 milyar USD'nin altında gerçekleşmişti. Kredi kartı harcamaları mart ayında ise şubat ayına göre artarak özel tüketim harcamalarının güçlü görünümünü sürdürdüğüne işaret etmişti, özellikle kredi kartı harcamaları 31 Mart haftasında o döneme kadarki rekor seviye olan 125,2 milyar TL seviyesinde gerçekleşmişti. Bloomberg Anketi'ne göre martta mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış aylık bazda sanayi üretiminin %2,7 artış sergilemesi ve takvim etkisinden arındırılmış bazda yıllık daralma hızının ise %8,2'den %0,3 seviyesine yavaşlaması bekleniyor.
• Arındırılmış işsizlik oranı depremlerin olumsuz etkilerinin gözlendiği şubat ayında istihdam edilenlerin sayısındaki azalışın ve işsizlerin sayısındaki artışın etkisiyle 0,2 puanlık kısmi yükselişle %10 seviyesinde gerçekleşmişti ve böylece yeniden çift haneli seviyelere gelmişti, ayrıca bir önceki ayın verisi de %9,7'den %9,8 seviyesine hafif yukarı yönlü revize edilmişti. Arındırılmamış işsizlik oranı da 0,4 puanlık kısmi yükselişle %10,7 seviyesine yükselmişti. Arındırılmış verilere göre şubatta istihdamda 361 bin kişilik azalış görülürken, işsiz sayısı ise 65 bin kişilik artış kaydetmişti. İş gücüne katılım oranı ise 0,5 puanlık azalışla %53,6 seviyesinde kaydedilirken, istihdam oranı da 0,6 puanlık azalışla %48,2 seviyesinde gerçekleşmişti. Öncü göstergeler kapsamında mart ayına ilişkin anket göstergeleri ise istihdamda karışık bir görünüme işaret etmekteydi. S&P Global/İSO imalat sanayi raporunda, martta üretim gereksinimlerindeki artışa karşın, depremlerin ve yeni devreye giren erken emeklilik yasasının etkisiyle istihdamın son beş ayda ilk kez düşüş sergilediği belirtilmekteydi. Bunun yanında, sektörel güven endekslerinde mart ayında gelecek üç aya ilişkin istihdam beklentileri, reel kesim ve inşaat sektörlerinde düşüş sergilerken, perakende ticaret ve hizmet sektöründe artış kaydetmişti.
• Şubat ayında net hizmet gelirlerindeki düşüş ve birincil gelir dengesi açığının kısmi artışına karşın dış ticaret açığının gerilemesi ve ikincil gelir dengesinin kısmi fazla vermesinin etkisiyle ocak ayına göre aylık cari açık 10 milyar USD'den 8,78 USD'ye gerilemekle birlikle piyasa beklentisi olan 8,45 milyar USD'nin hafif üzerinde gerçekleşmişti (2022 yılında aylık cari açık ortalama 4,1 milyar USD seviyesindeydi). Altın ve enerji hariç cari işlemler dengesi ise şubat ayında 0,8 milyar USD fazla vermişti, söz konusu fazla son dört ayın en düşük fazlası olmuştu, ocak ayında ise 2,4 milyar USD fazla vermişti. Ayrıca şubat ayındaki altın ve enerji hariç fazla 2022 yılının aynı dönemindeki 2 milyar USD fazlanın da altında gerçekleşmişti. Şubat ayında 12 aylık kümülatif cari açık 51,9 milyar USD'den 55,3 milyar USD'ye çıkarak cari açık/GSYH oranını %5,7 seviyesinden %6,1 seviyesine getirmişti (GSYH olarak 2022 yılı 4. çeyrek gerçekleşme baz alındı). Enerji ve altın hariç 12 aylık kümülatif fazla ise ocak ayındaki 51,5 milyar USD'den 50,3 milyar USD'ye gerilemişti, bunun yanında 2022 yılının aynı dönemindeki 38,3 milyar USD'nin belirgin üzerinde kalmayı sürdürmüştü. 12 aylık kümülatif bazda enerji ithalatı, 95,5 milyar USD ile aralık ve ocak aylarındaki rekor seviye olan 96,5 milyar USD'ye yakın seyrederken, parasal olmayan altın ithalatı da 24,8 milyar USD'den 28,3 milyar USD'ye yükselmişti. TÜİK verilerine göre mart ayında aylık bazda ihracatın %26,8 oranında güçlü artışla aylık rekor seviyede gerçekleşmesi ve ithalatın ise %4 oranında sınırlı artış sergilemesiyle dış ticaret açığı aylık %31 düşüşle 12,1 milyar USD'den 8,3 milyar USD'ye gerilemişti. Martta altın ithalatı aylık %59,1 oranında sert düşüş kaydederek 1,6 milyar USD seviyesinde gerçekleşmişti. Enerji ithalatı ise martta aylık %13,3 oranında düşüşle 5,8 milyar USD seviyesine gerilemişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre, mart ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı aylık bazda %24,9 artışla 2,34 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmişti ve böylece yedi aydır devam eden gerilemeyi sonlandırmıştı. Bununla birlikte bu yılın mart ayındaki veri tarihsel olarak en iyi mart ayına işaret etmişti. Gelen yabancı ziyaretçi sayısının martta yıllık bazda artış hızı ise %21,3'ten %12,3'e yavaşlamıştı. Bloomberg Anketi'ne göre mart ayında cari açığın aylık bazda 5,30 milyar USD seviyesine gerilemesi bekleniyor. Bu seviyelerde gerçekleşebilecek cari açıkla ise 12 aylık kümülatif cari açık 55,3 milyar USD seviyesinden 55,1 milyar USD'ye hafif gerileyecek, GSYH oranı da 4. çeyrek verisini baz aldığımızda %6,1 seviyesinde yatay seyredecek.
• Tüketim harcamalarına dair izlediğimiz perakende satış hacmi ocakta aylık %5,7 artışla son beş ayın en yüksek aylık artışını gerçekleştirmesinin ardından şubatta 11 ilimizi etkileyen depremlerin olumsuz etkisiyle aylık %6,5 oranında düşüş kaydetmişti, söz konusu aylık düşüş, salgın tedbirlerinin uygulandığı Nisan 2021'den bu yana görülen en sert düşüş olmuştu. Perakende satış hacminin yıllık artış hızı ise ocakta Nisan 2021'den bu yana en yüksek seviye olan %34'ten şubatta %21,5 seviyesine gerilemişti. Ayrıca perakende satışların öncüsü olan haftalık banka ve kredi kartı harcamalarına bakıldığında, şubat ayının başlarında depremle birlikte yavaşlasa da sonrasında toparlanarak özel tüketim harcamalarının güçlü görünümünü sürdürdüğüne işaret etmişti, kredi kartı harcamalarında 31 Mart haftasında 125,2 milyar TL seviyesiyle o döneme kadarki rekor seviye kaydedilmişti. Haftalık banka ve kredi kartı harcamaları nisan ayında da güçlü seyrini sürdürmeye devam etmişti, bu kapsamda 21 Nisan haftasında 133,1 milyar TL seviyesiyle rekor seviyeye ulaşmasının ardından 28 Nisan haftasında 125,3 milyar TL seviyesinde gerçekleşmişti.

ŞİRKET HABERLERİ
 
Anadolu Grubu Holding (AGHOL, Pozitif): Holding'in 1Ç2023 ana ortaklık net dönem karı 660,8mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde Holding 1,2mn TL ana ortaklık net dönem zararı kaydetmişti. Satış gelirleri ilk çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %103,2 oranında artarak 56,4 milyar TL'ye yükselirken, brüt kar %100,2 oranında artmış ve 16,9 milyar TL'yi göstermiştir. Operasyonel giderler aynı dönemde %88,4 oranında artarken, diğer faaliyetler 1Ç2023'de 534mn TL'lik net gider (1Ç2022'de 817mn TL net gider) kaydedilmiştir. İlgili dönemde, iştiraklerden 41mn TL gider kaydedilmiştir. Böylece faaliyet karı %282,1 oranında artarak 4,5 milyar TL'ye yükselmiştir. Aynı dönemde yatırım faaliyetlerinden 12mn TL net gelir kaydedilmiştir. Finansman tarafında ise 1Ç2022'deki 498mn TL'lik net gidere karşın 1Ç2023'de 1.046mn TL net gider kaydedilmiştir. Böylece vergi öncesi kar 3,4 milyar TL olmuştur. 1,2 milyar TL'lik vergi gideri sonrasında net dönem karı 2,2 milyar TL olurken, 1,5 milyar TL'lik azınlık payı karı düşüldüğünde ana ortaklık payı net dönem karı 660,8mn TL olarak gerçekleşmiştir.

Alarko GYO (ALGYO, Nötr): Alarko GYO'nun 1Ç2023'teki net dönem karı (konsolide) yıllık %41,1 oranında azalarak 48,8mn TL'ye gerilemiştir. Şirket'in büyük kısmı kira gelirlerinden oluşan satış gelirleri aynı dönemde %58,5 oranında büyüme kaydederek 27mn TL'ye çıkarken, brüt kar %59,4 oranında artmış ve 25,6mn TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar marjı ise bu çeyrekte %94,8 (1Ç2022: %94,2) olmuştur. Diğer yandan, Şirket bu yılın ilk çeyreğinde 18,7mn TL net kambiyo karı, 14,7mn TL faiz geliri kaydetmiştir.

Kardemir (KRDMD, Sınırlı Pozitif): Kardemir'in 1Ç2023'deki net dönem karı 641,1mn TL ile hem bizim kar beklentimiz olan 589mn TL'nin hem de piyasanın kar beklentisi olan 573mn TL'nin bir miktar üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada operasyonel giderlerin beklentimizin altında gerçekleşmesi etkili olmuştur. Şirket, 2022 yılının aynı döneminde 1.171mn TL net dönem karı açıklamıştı. Şirketin satış gelirleri 1Ç2023'de 2022'nin aynı dönemine göre %46,9 oranında büyüme göstererek 8.851mn TL'ye yükselirken, brüt kar ise 1.048mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde brüt kar 1.481mn TL idi. Diğer taraftan, brüt kar marjı %24,6'dan %11,8'e gerilemiştir. Operasyonel giderler 1Ç2023'de 1Ç2022'ye göre %64 oranında artmış ve 82,3mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden ise 140,9mn TL net gider kaydedilmiştir. Böylece faaliyet karı 824,7mn TL olmuştur. 2022'nin aynı döneminde 1.464mn TL faaliyet karı açıklanmıştı. Kardemir'in FAVÖK'ü 1Ç2022'deki 1.518mn TL'den 1Ç2023'de %29,6 azalışla 1.068mn TL'ye gerilerken (Piyasa beklentisi: 1.056mn TL), FAVÖK marjı %25,2'den %12,1'e gerilemiştir. Şirketin ton başına FAVÖK rakamı ise bir önceki yılın aynı dönemindeki 205 USD/ton'dan 1Ç2023'de 94 USD/ton'a gerilemiştir. (4Ç2022:68 USD/ton) 46,2mn TL'lik (finansal yatırımların gerçeğe uygun değer farkı kaynaklı) yatırım faaliyetlerinden net gelir ile 6,4mn TL'lik iştirak geliri sonrasında finansman öncesi faaliyet karı 877,3mn TL'yi göstermiştir. Finansman tarafında da net giderler 124,9mn TL olmuştur. Vergi öncesi kar 752,4mn TL'yi göstermiştir. 1Ç2022'deki vergi öncesi kar 1.443mn TL idi. 111,3mn TL'lik vergi gideri sonrasında Kardemir grubunun net dönem karı 641,1mn TL'ye ulaşmıştır.

Kordsa Teknik Tekstil (KORDS, Nötr): Kordsa'nın 1Ç2022'teki ana ortaklık net dönem karı 33,7mn TL gerçekleşmiştir. Bizim beklentimiz 58mn TL iken, piyasanın ortalama kar beklentisi 64mn TL idi. Şirket geçen yılın ilk çeyreğinde ise 417,3mn TL ana ortaklık net dönem karı yazmıştı. Şirket'in satış gelirleri 1Ç2023'te 5.194mn TL gerçekleşerek yıllık %24,8 oranında artarken, Dolar bazında %7,6 daralma kaydedilmiştir. Endüstriyel İplik ve Kord Bezi gelirleri, global lastik güçlendirme sektöründeki talep daralması ve Asya kaynaklı oluşan rekabetten dolayı dolar bazında çift haneli daralmalar görülmüştür. TL bazında ise yalnızca %12,9 oranında artış görülmüş ve bu kalemden 4,1 milyar TL gelir yazılmıştır. Diğer yandan, ileri kompozit malzemelerinden elde edilen gelir TL bazında %202,5 oranında artarak 1 milyar TL'ye ulaşmıştır. Bu arada, geçen yıl ağustos ayında satın alımı tamamlanan Microtex Composites'in katkısı yaklaşık 0,2 milyar TL olmuştur. Maliyetlerin yıllık %41,6 oranında arttığı bir ortamda, brüt kar ise %25,8 oranında daralarak 768,1mn TL olarak gerçekleşmiştir. İşçilik giderlerindeki artışın devam ettiği, enflasyon - kur dengesinin sağlanamadığı ortamda da FAVÖK yıllık %45,2 oranında azalarak 431,3mn TL'ye (Beklenti: 309mn TL) gerilmiştir. FAVÖK marjı ise %8,3 oranında gerçekleşmiştir. Geçen yılın ilk çeyreğinde FAVÖK marjı %18,9 idi. Finansman tarafında 155mn TL net gider kaydedilirken, 25,3mn TL'lik vergi gideri sonrasında Kordsa yılın ilk çeyreğinde 33,7mn TL ana ortaklık net dönem karı yazmıştır.

Kimteks Poliüretan (KMPUR, Nötr): Şirket'in 1Ç2023'de net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,7 oranında azalarak 150,4mn TL olarak açıklanmıştır. Satış gelirleri 2023 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %65 oranında artarak 1.618mn TL olurken, brüt kar %81 oranında yükselerek 291,2mn TL'ye ulaşmıştır. Aynı dönemde Şirket'in operasyonel giderleri %172,6 oranında artarak 78,2mn TL olurken, diğer faaliyetlerden 6,9mn TL net gelir elde edilmiştir. Faaliyet karı yıllık %23,6 oranında artarak 219,9mn TL'ye yükselmiştir. Şirket bu dönemde yatırım faaliyetlerinden 35,3mn TL gelir elde ederken, 100mn TL net finansman gideri kaydetmiştir. 5,3mn TL'lik vergi gideri sonrasında net dönem karı 150,4mn TL olarak gerçekleşmiştir.







Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.