TCMB: Reel faizler daha da derine daldı…
Bu yılın büyük bölümünde TL'de yaşanan ve yükselen enflasyonun tetiklediği sert değer kaybına rağmen, Merkez Bankası Ağustos ayındaki PPK toplantısında şok indirim yaptı. Aralık ayından bu yana %14'te tutulan ve geçen ay %13'e düşen politika faizi rasyonalitesi, ekonomideki yavaşlama sinyallerine bağlanırken, artan enflasyona karşı acil bir sıkılaştırmanın planlarda olmadığını ve bu durumun devam ettiğini gösterdi. Türkiye, büyümeyi fiyat istikrarından daha öncelikli tuttuğu için, faiz artırım perspektifinin yerleşmesi için bir durum yoktur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Ağustos ayı indirimini “mevcut görünüme göre yeterli” olarak açıklamasının ardından Eylül toplantısında faiz oranlarını %13'te tutmasını bekliyoruz.
Türkiye diğer gelişen ülkelerin reel faiz seviyeleri karşılaştırması… Kaynak: Bloomberg
Banka, yükselen enflasyona ve zayıflayan liraya rağmen, Ağustos ayında politika faizini 100 baz puan düşürdü. Bu, enflasyona göre düzeltilmiş politika oranını -%67,2'ye, emsal yükselen piyasalar arasında en düşük seviyeye çıkardı. O toplantıdan bu yana, Ağustos ayında yıllık enflasyon oranı daha da yükselerek %80,2'ye ulaştı.
Büyüme, 2Ç22'de yıllık %7,6 ile beklentilerin üzerinde geldi. Sanayi üretimi Temmuz'da ilk yarı ortalaması olan %9,9'dan yavaşladı, ancak yine de yıl boyunca %2,4'lük bir büyüme kaydetti. 3Ç22'de ekonominin ivme kaybetmesi kuvvetle muhtemeldir ve öncü göstergeler eşiğinde imalat sanayinde yavaşlama işaretleri görülmektedir. Bankanın kredi büyümesini frenlemek ve yönlendirmek için makroihtiyati araçlarla baskı yaptığını ve öncü göstergelerdeki son yavaşlamanın devam etmesi halinde 4Ç22'de daha fazla faiz indirimi uygulama alanı arayacağını varsayıyoruz.
Genel olarak enflasyon planı, makroihtiyati tedbirler ve dış etkenlerle enflasyon baskılarının azaltılmasına dayanmaktadır. Rusya'nın Şubat ayında Ukrayna'yı işgal etmesi nedeniyle emtia fiyatlarında yaşanan küresel yükseliş, karar vericiler tarafından halen enflasyonun ana suçlusu olarak görülüyor ve bu nedenle cari dönemde enflasyona karşı faiz oranlarının düşük kalmasına izin veriliyor. Türkiye'nin brüt döviz rezervlerinin kısa vadede artması ve net hata noksan ile büyük oranda sağlanan finansman ile son dönemde azalan kur oynaklığı da Merkez Bankası'na bu bakış açısını uygulamaya devam etme konusunda belirli bir güven aralığı vermiş olabilir.
Merkez bankası, daha yüksek oranlar yerine, kredi büyümesinin yavaşlamasına yardımcı olan makroihtiyati tedbirler aldı. Ayrıca, tasarruf sahiplerini liranın zayıflığından koruyan dolaylı müdahaleler ve devlet destekli hesaplar da ana önlem paketinde kalmaya devam ediyor. Bu makroekonomik koşullar, normal bir Merkez bankacılığı perspektifine göre faiz artırımını gerektirmektedir. Öyle olsa bile, Merkez Bankası'nın büyümeyi fiyat istikrarından daha öncelikli tutması nedeniyle TCMB'nin -şimdilik- bekleyeceğini düşünüyoruz.
https://www.terayatirim.com/arastirma/teradan-notlar/210920221126
Enver Erkan
Araştırma - Başekonomist
Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.terayatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.