Makro analiz (Sesmir)

Enflasyon sorunu, çözüm sürecine girmediği için para ikamesi eğilimleri hala devam etmektedir. Ancak, bu kez firmalar açısından kur kaynaklı bilanço riskleri ortaya çıkmamıştır. Türkiye’nin risk primindeki yükseklik nedeniyle, devam eden dolarizasyonun varlık tarafını oluşturan mevduat (DTH), yükümlülük tarafını oluşturan Kredi (Döviz Kredileri) artışının oldukça üzerine çıktığı için, bu kez firmalar açısından kur kaynaklı ilave bilanço riskleri ortaya çıkmamıştır.

İç ve dış dengesizliklerin eşzamanlı ve birlikte çözülmesi için, Türkiye ekonomisinin politikasızlığı aynen devam etmektedir.

Dış şoklara karşı ekonomiyi koruyacak parasal, finansal ve reel mekanizmaların gücündeki azalma sürmektedir.

Risk birikimine yol açan erteleyici palyatif ve popülist uygulamalar ve temel politikasızlıkların terkedilmesi gündem dışı kalmaya devam etmektedir.

Makro politikaların kalıcı bir başarı getirmesinin ön koşulu, öncelikle faiz seviyelerinin doğru yere oturtulmuş olmasıdır. Zira faiz doğru seviyelerde belirlenmemiş ise makro ihtiyati politikalar kalıcı çözüm yolu sağlayamazlar. Oysa, negatif reel faizlerin maksimum seviyesine çıkarıldığı bu ortamda faiz seviyelerinde optimum denge hep gündem dışı bırakılmaktadır.

Döviz politikalarının başarısı rezerv yeterliliğiyle çok yakın ilişkilidir. Türkiye ekonomisinin negatif rezervle yoluna devam etmesi rezerv biriktirme yeteneğini artırıcı önlemlerin alınmaması döviz ve döviz kuru politikalarının başarısızlığını getirmiştir.

Sosyal transfer harcamalarının mevcut kapsamı, bölüşüm ve vergi adaletsizliği, teşvik sistemleri başta olmak üzere genel olarak maliye politikası, verimsizliğe, kısırlığa yol açmaktadır. Ayrıca, tarımsal uygulamalar, ithalat bağımlılığından kurtulmaya yönelik politikasızlık, piyasa ekonomisini bozan regülasyonlar da ekonominin çıktı üretme gücünü ve potansiyelini bozmaktadır.

Finansal bütünleşme eğilimini yansıtan finansal açıklığın geri düşmesi büyüme ve istikrarı negatif yönde etkilemeye devam etmektedir. Küresel ekonomilerle eş güdümü olmayan ve tamamıyla ters yönde uygulanan makroekonomik politikalardaki bilim dışılık, kaynakların dağılımında etkinliğin ve sektörel yapılardaki farklılıkların gözetilmemesi ekonominin büyüme potansiyelini tahrip etmekte, teknolojik gelişmeyi, ekonomik istikrarı ve sermaye yoğunluğunu engellemektedir.

Eğitim kalitesinde, sağlık harcamalarının yaygınlığı ve kapsamında, okullaşma oranında ve yaşam boyu öğrenme eğilimlerinde meydana gelen erozyonlar, beşerî sermayenin verimliliğe katkısını negatif yönde etkilemektedir. Sektörlerin geneline yayılan ücret düşüklüğü, çalışanların duygusal zekâ kullanımını ve yaratıcılığı düşürmektedir. Ayrıca işyerlerindeki veya iş öncesindeki mesleki eğitim yetersizliği de beşerî sermayenin tamamlayıcılık işlevini tamamen zayıflatmaktadır.

Kurumların yok edilen bağımsızlıkları ve hizmet kaliteleri, ilave büyüme potansiyeli yaratamayacak seviyelere düşmüştür.

Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş