Sabah Stratejisi -2 (Ziraat Yatırım)

Bu kapsamda, küresel çapta risk iştahında toparlanmanın, özellikle hisse senedi borsalarında olumlu yansımalarının gözlenmesine karşın, küresel risk unsurlarının halen canlılığını korumasıyla birlikte, yatırımcıların, güvenli liman arayışlarının devam ettiği görülmekte. Özellikle, ABD ve Çin arasında, gerilimi artırıcı karşılıklı yeni adımların atılması ve küresel çapta Merkez Bankalarının, ardı ardına faiz indirimlerine gitmeleri, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasına yönelik endişeleri artırıyor. Bu çerçevede, artan küresel riskler nedeniyle altının ons fiyatı 1.500 doların üzerindeki seyrini koruyor.

Dün küresel çapta hisse senedi borsalarında pozitif hava gözlendi. Bu kapsamda, dün ABD'de Dow Jones Endeksi günü %1,4 artışla kapatırken, S&P 500 Endeksi %1,9 artış ve Nasdaq Endeksi ise %2,2 artışla günü sonlandırdı. Avrupa'da ise dün Almanya Dax Endeksinin %1,7 artış, Londra FTSE Endeksinin %1,2 artış, İtalya MIB Endeksinin %1,1 artış ve Fransa CAC 40 Endeksinin ise günü %2,0 artışla sonlandırdığı görülmekte. Bu sabah saatlerinde Asya tarafında ise, Çin Şanghay Borsası %0,9 artıda işlem görürken, Japonya Nikkei Borsası %0,8 artıda ve Hong Kong Hang Seng Borsası ise %0,5 artıda seyrediyor.

ABD Başkanı Trump ise, Fed'e yönelik eleştirilerini dün de sürdürdü. Trump, dün yaptığı açıklamada, "Birileri çok güçlü dolarımızdan etkilendiğimi düşünebilir. Fakat etkilenmedim. Fed'in yüksek faiz oranı seviyesi diğer ülkelere kıyasla doları yüksek tutuyor ve bizim Caterpillar, Boeing, John Deere gibi şirketlerimiz, otomotiv şirketlerimiz ve diğer büyük üreticilerimizin piyasada rekabet edebilmelerini zorlaştırıyor. Fed'in ciddi faiz indirimleri, enflasyonun olmaması ve sıkılaştırma olmamasıyla dolar, şirketlerimizin rekabet edebilmelerini mümkün kılacaktır. Biz açık ara dünyadaki en iyi şirketlere sahibiz, ama maalesef aynısını Fed için söyleyebilmem mümkün değil. Onlar her adımımıza yanlış dediler ve biz hala kazanıyoruz. Eğer yanlış değil de doğru deselerdi ne olurdu, hayal edebiliyor musunuz?" ifadelerini kullandı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), düzenli olarak yayınladığı ekonomik bülteninin ağustos ayı sayısında, küresel ticarette artan korumacılık tehdidine, finansal piyasalarda oynaklıklara ve gelişmekte olan piyasalardaki kırılganlıklara bağlı olan belirsizliklerin Euro bölgesinin büyüme görünümüne zarar vermekte olduğunu açıkladı. Bunun yanında ekonomik bültende, ticaret gerilimlerinin yüksek olduğunu ve anlaşmasız Brexit riskinin devam ettiğini belirterek ikinci ve üçüncü çeyreklerde Euro Bölgesi'nde daha zayıf büyümeye işaret etti. ECB, böylece temmuz ayındaki faiz toplantısından sonra yapığı para politikası açıklamasıyla büyük ölçüde tutarlı bir açıklama gerçekleştirdi. Bültende, 25 Temmuz 2019 tarihli para politikası toplantısında yönetim konseyinin bankanın faiz oranlarını değiştirmeme kararı aldığı ve faiz oranlarının, en azından gelecek yılın ikinci yarısına kadar ve enflasyon hedefi olan %2 doğrultusunda mevcut seviyesinde veya daha düşük kalmasının beklendiği anımsatıldı. Bültende, bu ortamda, enflasyonist baskıların düşük kaldığı ve bu nedenle, finansal koşulların çok olumlu olarak kalmasını sağlamak ve Euro Bölgesi'nin ekonomik genişlemesini destelemek için önemli ölçüde bir parasal teşvike ihtiyaç duyulmaya devam edildiği vurgulandı. ECB, geçen ay gerçekleştirdiği toplantıda faizlere ilişkin yönlendirme metnini değiştirerek, ECB bünyesindeki birimlerinden para politikasının daha da gevşetilmesi için seçenekleri hazırlamalarını talep etmişti. ECB'nin bu kararı, eylül ayından itibaren faiz indiriminden yeni tahvil alımlarına kadar bir dizi gevşeme kararının alınabileceğine işaret etmişti.

Ayrıca, küresel çapta Merkez Bankalarının parasal genişleme döngüsüne girdikleri bu dönemde, bu dün Filipinler Merkez Bankası da faiz indirim trendine katıldı. Buna göre, Filipinler Merkez Bankası, mevcut durumda %4,50 seviyesinde bulunan politika faiz oranını piyasa beklentileriyle uyumlu olarak 25 baz puan düşürerek %4,25 seviyesine indirdi. Nitekim, dün Filipinler'de açıklanan verilere göre, Filipinler ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde dört yıldan daha fazla bir sürenin en yavaş büyümesini gerçekleştirmesi, Filipinler Merkez Bankasının 25 puanlık faiz indirimine gitmesini destekledi. Buna göre, Filipinler'de GSYH yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,5 büyüyerek %5,9 seviyesindeki piyasa beklentilerinin altında kaldı. Diğer yandan, Peru Merkez Bankası da yaklaşık 1,5 yıllık aranın ardından ilk kez borçlanma maliyetlerini, zayıf fiyat verileri ve kötüye giden küresel görünüm endişeleriyle diğer Latin Amerika ülkelerine katılarak düşürdü. Buna göre, Peru Merkez Bankası, dün gerçekleştirdiği toplantısında politika faizini %2,75 seviyesinden %2,50 seviyesine çekti. Bu kapsamda, Filipinler Merkez Bankası ve Peru Merkez Bankası da, Tayland Merkez Bankası ve Hindistan Merkez Bankası'nın ardından gelişen piyasa Merkez Bankalarının faiz indirimine katılan son bankalar oldu.

Bugün veri takviminde yurtdışı tarafta;
" TSİ 09.45'de Fransa'da haziran ayına ilişkin sanayi üretim verisi açıklanacak. Fransa'da sanayi üretimi, aylık bazda bu yılın mart ayında -%1,3 seviyesine gerilemesinin ardından yükselişe geçerek, nisanda %0,5 oranında ve mayısta ise %2,1 oranında artış sergilemişti. Sanayi üretiminin, haziranda ise aylık bazda ise -%1,9 oranında gerileyerek yeniden negatif bölgeye geçmesi beklenmekte. Fransa'da sanayi üretiminin yıllık bazda ise mayıstaki %4 seviyesinden haziranda %1 seviyesine gerilemesi bekleniyor.
" Bunun yanında, TSİ 11.30'da İngiltere'de yılın ikinci çeyreğine ilişkin çeyreklik ve yıllık bazda GSYH büyüme verileri açıklanacak. İngiltere ekonomisi, geçen yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik bazda %0,7 oranında büyümeye ulaşmasının ardından, küresel büyüme görünümüne yönelik zayıflama işaretleri ve artan Brexit endişeleri nedeniyle, çeyreklik bazda büyüme geçen yılın son çeyreğinde %0,2 seviyesine kadar gerilemiş ve ardından hafif toparlanarak bu yılın ilk çeyreğinde %0,5 seviyesine kadar yükselmişti. İngiltere ekonomisinin, bu yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik bazda ise %0 büyüme sergileyerek durağan seyretmesi beklenmekte. Bu yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda büyümenin ise, yılın ilk çeyreğindeki %1,8 seviyesinden %1,4 seviyesine gerilemesi bekleniyor.
" Ayrıca TSİ 11.30'da İngiltere'de bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin çeyreklik bazda ihracat ve ithalat değişimi verileri de takip edilecek. İngiltere'nin ihracatının, bu yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik bazda, bir önceki çeyrekteki %1,5 seviyesinden -%3,2 seviyesine gerilemesi beklenmekte. İngiltere'nin ithalatının ise, bu yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik bazda, bir önceki çeyrekteki %10,8 seviyesinden -%9,9 seviyesine düşmesi beklenmekte.
" TSİ 11.30'da İngiltere'de haziran ayına ilişkin aylık ve yıllık bazda sanayi üretimi verileri de takip edilecek. İngiltere'de aylık bazda sanayi üretimi, bu yılın nisan ayında -%2,9 seviyesine kadar gerilemesinin ardından yeniden yükselişe geçerek, mayısta %1,4 seviyesine yükselmişti. İngiltere'de aylık bazda sanayi üretiminin, haziranda ise -%0,1 seviyesine gerileyerek negatif bölgeye geçmesi bekleniyor. Yıllık bazda sanayi üretiminin ise, mayıstaki %0,9 seviyesinden, haziranda -%0,2 seviyesine gerilemesi bekleniyor.
" TSİ 15.30'da ABD'de temmuz ayına ilişkin aylık ve yıllık bazda ÜFE verileri açıklanacak. ABD'de aylık bazda ÜFE'nin, hazirandaki %0,1 seviyesinden temmuzda yükselişle %0,2 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. ABD'de yıllık bazda ÜFE ise, geçen yılın haziran ayında %3,4 seviyesine ulaşmasının ardından kademeli bir şekilde düşüşe geçerek bu yılın haziran ayında %1,7 seviyesine kadar gerilemişti. ABD'de yıllık bazda ÜFE'nin ise, %1,7 seviyesinde gerçekleşerek yatay seyretmesi beklenmekte. ABD'de aylık bazda çekirdek ÜFE'nin ise, hazirandaki %0,3 seviyesinden temmuzda %0,2 seviyesine gerilemesi ve yıllık bazda çekirdek ÜFE'nin ise, hazirandaki %2,3 seviyesinden hafif yükselişle temmuzda %2,4 seviyesine yükselmesi beklenmekte.

Bugün veri takviminde yurtiçi tarafta;
" TSİ 10.00'da haziran ayına ilişkin cari işlemler dengesi verisi açıklanacak. Bu yıl mayıs ayında cari işlemler dengesi, 151 milyon dolar fazla vermişti. Beklenti, ise 300 milyon dolar fazla vermesi yönündeydi. Geçen yıl mayıs ayında ise 6,2 milyar dolar açık vermiştik. Özellikle, ekonomide dengelenme sürecinin devam etmesiyle birlikte 12 aylık kümülatif cari açık ise mayısta 8,7 milyar dolardan 2,37 milyar dolara gerilemişti. Dış ticaret açığındaki daralmanın sürmesi, petrol fiyatlarındaki ılımlı seyir, zayıf seyreden altın ithalatı ve geçtiğimiz yıla göre önemli oranda artış gösteren turizm gelirleriyle birlikte yıllık cari dengede mayıs ayı itibarıyla fazlaya yönelme gözlenmişti. Bu yılın haziran ayında ise cari işlemler dengesine yönelik piyasa beklentilerine bakıldığında,
" Bloomberg anketine göre, haziranda aylık bazda cari işlemler dengesinin 150 milyon dolar fazla vermesi bekleniyor.
" Foreks anketine göre, haziranda aylık bazda cari işlemler dengesinin -350 milyon dolar açık vermesi bekleniyor.
" Bu kapsamda, haziranda yıllık bazda kümülatif cari işlemler dengesinin ise 299 milyon dolar fazla ile 799 milyon dolar fazla arasında gerçekleşmesi bekleniyor.
 
" Bunun yanında, TSİ 14.30'da TCMB'nin ağustos ayına ilişkin beklenti anketi yayınlanacak. TCMB'nin son yayınlanan temmuz ayı beklenti anketine göre, 2019 yıl sonu beklentisi %15,85'ten %15,01'e gerilemişti. 12 ay sonrası için TÜFE artışı beklentisi %14,88'den %13,90'a inmişti. 24 ay sonrası için TÜFE beklentisi ise %11,46'dan %11'e düşmüştü. Anket sonuçlarına göre cari yıl sonu dolar/TL beklentisi 6,30'dan 6,14 seviyesine gerilerken, 12 ay sonrası için dolar/TL beklentisi ise 6,64'den 6,47'ye düşmüştü. Cari açık beklentisi ise 2019 yılı için önceki anket döneminde kaydedilen 10,6 milyar dolardan 7,6 milyar dolara düşmüş ve 2020 yılı cari açık beklentisi ise 19,2 milyar dolardan 17,4 milyar dolara gerilemişti. 2019 yılı GSYH büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde %0,04 iken, temmuz ayı anket döneminde -%0,02 seviyesinde olmuştu. 2020 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket dönemindeki %2,7 seviyesinden %2,6 seviyesine gerilemişti.
 
FAİZ PİYASALARI

Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19,63 seviyesinden %19,62 seviyesine geriledi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 68,01 milyar TL ile 59,50 milyar TL'si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 8,51 milyar TL ise %18,75 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, dün güne %1,71 seviyesinden işlem görmeye başlarken, %1,69-%1,77 bandında hareketin ardından, şu sıralarda %1,70 seviyelerinde bulunuyor. Özellikle, ABD ve Çin arasında artan ticaret gerilimlerinin, küresel büyümeye yönelik endişeleri artırarak piyasalarda Fed'e ilişkin faiz indirimi beklentilerini artırması ve Fed Başkanı Powell'ın, geçen hafta Fed'in faiz patikası konusunda karışık mesajlar vermesinin yanında, anlaşmasız Brexit ihtimalinin artması gibi risk unsurları, küresel çapta güvenli liman talebi oluşturarak, gelişmiş ülke tahvillerine yönelimi canlı tutmakta.

Gelişmiş ülke tahvil faizleri, artan güvenli liman talebiyle düşük seviyelerde seyretmeye devam ediyor. Bu kapsamda, Almanya'da 10 yıl vadeli hazine tahvillerinin faizi ise, önceki gün -%0,61 seviyesiyle rekor düşük seviyesini yenilemesinin ardından, bugün -%0,58 seviyelerinde seyrediyor.

Yurtiçi tahvil piyasasında, yabancı yatırımcılarda TL varlıklara yönelik artan ilgi, yurtiçinde enflasyonun beklentilerin altında gerçekleşmesi, TL'deki değerlenme ve Türkiye CDS primindeki ılımlı seyirle birlikte, günlük bazda verim eğrisinin tüm vadelerinde düşüşler gözlendi. Bu kapsamda, 2 yıllık gösterge kağıdın faizi günlük bazda 77 baz puanlık düşüşle %15,22 seviyesine geriledi. 5 yıllık gösterge kağıdın faizi günlük bazda 41 baz puanlık düşüşle %15,22 seviyesine gerilerken, 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise günlük bazda 12 baz puanlık sınırlı düşüşle %15,10 seviyesine geriledi.

Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş