T-Bank Haftalık Görünüm Bülteni

FOMC toplantısının sonuçlarıydı. Her ne kadar piyasalar bu toplantıdan bir faiz artırımı beklese de, toplantıdan sonra yapılacak açıklamalar, Fed üyelerinin beklentileri ve bilançonun normalleşmesi adımları daha fazla önem taşıyordu. Gerçekten de Fed faizleri 25 baz puan artırdı ve %1-1.25 aralığına getirdi. Bu adım zaten büyük ölçüde bekleniyordu. Beklentilerde de bir sürpriz yoktu, Fed daha düşük enflasyon tahminleri yaptı. Büyüme tahminleri fazla değişmezken, işsizlik oranı tahminleri de geriye çekildi. Ancak Başkan Yellen’in açıklamaları ve Fed’in faiz artırımına devam edeceğine ilişkin söylem piyasaların beklediğinden daha sertti. Yellen, enflasyondaki düşük seyri teyit etse de, ileride enflasyonun artacağını söyledi. Üyelerin çoğu bu yıl için bir kez daha faizlerin artacağını tahmin etmekte. Daha da önemlisi Fed bilançonun normalleşmesi için net bir çizelge açıkladı ve buna bu yıl içinde başlayabileceğini belirtti. Tüm bu açıklamalardan sonra dolar, gerek önemli para birimlerine karşı, gerek gelişmekte olan para birimlerine karşı değer kazandı. Özellikle Fed’in bilanço normalleşmesi için bu yıl adım atmaya başlayacağını açıklaması gelişmekte olan ülkeler için kötü bir haber. Normalleşmenin başlamasıyla birlikte bu ülkelere yönelik yılbaşından bu yana yüksek giden para girişinin azalması beklenebilir. Diğer taraftan, Japon Merkez Bankası’nın (BOJ) para politikasını değiştirmemesi de Japon yeninin dolar karşısında değer kaybetmesine neden oldu. Ancak yen daha sonra biraz toparlandı. İngiliz Merkez Bankası ise faizleri değiştirmedi ama buna yakında başlayabileceğinin sinyallerini verdi. Diğer gelişmelere baktığımızda Fransa’da Başkan Macron’un partisinin seçimin ilk turunu kazanması ve Yunanistan’ın kreditörlerle anlaşması Euro Bölgesi için iyi haberlerdi. İngiltere’de Parlamento’da çoğunluğu sağlayamayan Başbakan May Kuzey İrlanda DUP partisi ile işbirliği yapmak için görüşmelerde bulunuyor. Bu arada Brexit görüşmeleri de 19 Haziran’da başlayacak. Gelişmekte olann ülkelere bakıldığında Çin ekonomisinin büyüme tahminleri IMF tarafından yukarı çekilirken, Rusya Merkez Bankası’nın faiz indirdiğini görmekteyiz.
. ABD doları, haftalık bazda euroya karşı fazla değişmezken, yene karşı değer kaybetti. Euro/dolar paritesi 1.1175; dolar/yen ise 110.90 civarında seyrediyor.
. Petrol fiyatları üretim ve stok artışının sürmesiyle değer kaybını sürdürdü. Vadeli Brent ham petrolünün varili 47.30 dolar, ABD hafif ham petrolünün varili 44.70 dolar civarında.
16 Haziran 2017
2
. Altın fiyatları Fed’in faiz artışından doların değer kazanmasıyla birlikte geriledi. Altının onsu 1255 dolar civarında seyrediyor.
. Türkiye’de bu hafta GSYİH, cari açık, bütçe ve işsizlik gibi önemli veriler vardı. Yılın ilk çeyreğinde büyüme beklentileri aşarak %5 oldu. Büyüme hızındaki yükselme hükümetin sene başından bu yana uygulamaya koyduğu teşvik önlemleri ve vergi indirimlerinin etkisine bağlanabilir. Burada net dış talebin katkısının pozitif olması olumlu bir gelişme. Diğer tarraftan makine-teçhizat yatırımlarındaki azalma dikkat çekici. Yatırımlardaki artış yine inşaat yatırımlarıyla sağlanmış gözüküyor. Bu da büyümenin yapısının çok sağlıklı olmadığına işaret etmekte. Bir diğer konu da sanayi büyümesindeki yükselmeye rağmen makine yatırımlarındaki gerileme. Üzerinde durulması gereken bir husus, hükümetin teşviklerinin durmasıyla birlikte bu büyümenin ileriki dönemlerde de sürüp sürmeyeceği. Ayrıca büyümenin hızlanmasının bütçe açığı, cari açık ve enflasyon üzerindeki etkileri de bulunmakta. Büyümenin ikinci çeyrekte de teşvik önlemlerinin etkisiyle yüksek olmasını beklemekteyiz. Üçüncü çeyrekte ise geçen yıl daralma kaydedildiği için büyüme daha iyi çıkabilir. Ancak son çeyrekte bütün bu olumlu etkiler bitince ve Fed’de faiz artışı ve bilanço normalleşmesi politikalarını uygulamaya başlayınca durum değişebilir. Yine de bu yıl büyüme %4 civarında gelebilir. Öte yandan, cari açıkta Nisan’da da artış devam ederken (Ocak-Nisan’da açık 11.6 milyar dolar), hem neet hata noksanın hem de rezervlerin gerilemesi dikkat çekiciydi. Bütçe ise Mayıs’ta daha olumlu bir tablo çizdi ve 6.4 milyar TL’lik bir fazla verildi. Bu da bütçe açığının Ocak-Mayıs döneminde 11.5 milyar TL’ye gerilemesini sağladı. Bütçede bir yandan vergi indirimleri ve teşviklerin olumsuz etkisi devam ederken, diğer taraftan yeniden yapılandırma gelirleri ve artan ekonomik faaliyetler açığı düşürücü etkide bulunuyor. İşsizlikte ise Mart döneminde önceki döneme göre hafif bir gerileme (%11.7) kaydedildi. Bu da hem büyümenin güçlenmesi hem de hükümetin uyguladığı istihdamı teşvik önlemlerine bağlanabilir.
. Türkiye piyasalarında kur ve faiz gelişmelerine bakıldığında bu hafta da dalgalı bir seyir görmekteyiz. Fed toplantısı öncesinde dolar/TL paritesi olumlu büyüme verileriyle birlikte 3.49’a kadar geriledi. Faizler ise Hazine’nin yüksek oranda borçlanmasıyla yükseldi ve iki yıllık faizlerde tekrar %11 eşiği aşıldı. Buna karşın, Fed’in faiz artışı ve normalleşme adımlarını açıklamasıyyla birlikte tüm gelişmekte olan ülke kurlarında olduğu gibi TL’de de gerileme oldu. Dolar/TL paritesi tekrar 3.50’nin üzerine yükseldi. Faizlerde ise önemli bir değişim olmadı. Merkez Bankası’nın faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmemesinin piyasalar üzerinde önemli bir etkisi olmadı. Bankanın Fed’in faiz artışlarına devam etmesi ve bilanço normalleşmesiyle birlikte sonbahar aylarından itibaren para politikasında yeni adımlar atması gerekebilecek.
. Gelecek hafta Fransa seçimlerinin ikinci turunun sonucu ve Brexit görüşmelerinin başlaması piyasalar tarafından izlenecek. Ayrıca, Fed üyelerinin yapacakları açıklamalar da bundan sonra Fed’in izleyeceği yol hakkında daha iyi bir fikir verebilir. Gelişmekte olan ülke para birimleri
3
açısından Eylül’e kadar nisbeten daha sakin bir gündem olsa da, Fed’in normalleşme adımlarıyla birlikte bu ülke piyasalarının ve para birimlerinin olumsuz etkilenmesi mümkün. Öte yandan, ABD’de Başkan Trump hakkındaki soruşturmalar ve Trump yönetiminin uygullamaları da ABD siyasetinin ve ekonomisinin geleceği yönünden önem taşıyor. Katar krizi de Ortadoğu dengeleri açısından önem taşımakta. Yurtiçinde ise makro tarafta önemli bir veri açıklaması bulunmuyor. Yurtiçi politik gündem ve jeopolitik gelişmeler izlenecek. Bu çerçevede, dolar/TL de 3.50-3.55 aralığının korunmasını bekliyoruz. İki yıllık tahvil faizlerinde ise %11-11.25 arasındaki salınım devam edebilir.

Dr. M.Veyis Fertekligil
Baş Ekonomist
T-bank

***Raporun Tamamı Ekteki Dosyada Bulunmaktadır***

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
TUSKON İDDİANAMESİ KABUL EDİLDİ-ÖMER FARUK KAVURMACI İÇİN TUTUKLAMA KARAR ÇIKTI - HABER TÜRK
MOODY'S : RUS ÇELİK ÜRETİCİLERİ, YEREL ÇELİK TALEBİNDE BÜYÜMENİN GERİ DÖNMESİNDEN DESTEK GÖRÜYOR
BANKALARIN BUGÜN TCMB'NİN GEÇ LİKİDİTE İMKANINDAN % 12.25 FAİZ İLE KULLANDIĞI MİKTAR 70.4 MİLYAR TL
BANKALARIN BUGÜN TCMB'NİN GEÇ LİKİDİTE İMKANINDAN % 12.25 FAİZ İLE KULLANDIĞI MİKTAR 64.2 MİLYAR TL
BANKALARIN BUGÜN TCMB'NİN GEÇ LİKİDİTE İMKANINDAN % 12.25 FAİZ İLE KULLANDIĞI MİKTAR 57.6 MİLYAR TL
BANKALARIN BUGÜN TCMB'NİN GEÇ LİKİDİTE İMKANINDAN % 12.25 FAİZ İLE KULLANDIĞI MİKTAR 39.3 MİLYAR TL
ALMAN EKONOMİSİ BAKANI: HAMBURG'TAKİ G20 ZİRVESİNDE ORTAK BİR AÇIKLAMA OLACAĞINDAN UMUTLUYUM
Facebookta Paylaş