Türkiye, Rekor enflasyon, faiz oranını artırmaya yetmeyecek görünüyor (Enver Erkan/Tera Yatırım )

https://terayatirim.com/arastirma/teradan-notlar/030220220841

Türkiye: Rekor enflasyon, faiz oranını artırmaya yetmeyecek görünüyor…

Türkiye'de Ocak ayında enflasyon %48,7'ye yükselerek 2002'den bu yana en yüksek okumasını gerçekleştirdi. Geniş tabanlı ve çoğu bileşeni kaplayan enflasyon, zayıf lira ve yüksek enerji maliyetlerinin ana sürükleyici gücünün genele yayılım etkisini göstermektedir. Diğer yandan, aşırı yüksek enflasyonun reel getirileri standart dışı seviyelere göndermesine rağmen, fiyat istikrarsızlığı karar alıcılar tarafından geçici olarak değerlendiriliyor ve bu nedenle kesinlikle faiz artışına yönelik bir hamleye gidilmesinden kaçınılıyor. Dolayısıyla, önde gelen gelişen piyasalar içinde açık ara en düşük seviyede olan reel getirinin, enflasyona karşı bir politika tepkimesini tetiklemesi şu aşamada olası görünmüyor.

Aralık ayındaki yüksek dönemsel gerçekleşmeden sonra, aylık bazdaki değişimin Ocak ayında da %11,1 gibi rekor denebilecek bir seviyede olması ciddi yayılım etkisini gösteriyor. Enflasyonda birbirini takip eden aylarda gerçekleşen çok yüksek dönemsel artışlar, fiyatları yükselten olguların geçişkenliğinin henüz bitmediğini de ortaya koyuyor. Bunların en başında kur geçişkenliği gelmektedir. Stok devir süresinden kaynaklı olarak kur düşüşlerinin maliyetlere yansıması hızlı bir şekilde gerçekleşemediği gibi, enflasyon beklentilerinin stabil olmaması en başta lira belirsizliği üzerinden yeni fiyat belirlemeyi ve stok yenilemede katlanılabilecek maliyeti belirsizleştirmektedir. Bu da fiyat düşüşlerinin yansımamasına, ÜFE'den geçişkenlik potansiyelinin yüksek kalmasına ve enflasyonda yapışkanlık etkisine neden olmaktadır. İlerleyen aylarda da söz konusu etkilerin devam edeceğini düşünüyoruz.

Enflasyonun alt kalemlerine bakacak olursak; ana harcama gruplarının tamamına yakınında artış gözlenmektedir. 409 modülden 354'ünün ortalama fiyatında artış gerçekleşti, genel itibariyle de hemen hemen tüm maddelerde hem mevsim ortalamaları, hem de beklentilerin üzerinde yayılmış bir enflasyon etkisi var. Gıda fiyatlarından gelen katkı halen en belirgin noktada; Aralık ayında gerçekleşen %16'lık dönemsel artışı Ocak ayında da %10,9'luk yüksek bir değişim takip etti. Genel enflasyona puantaj olarak yaptığı katkı anlamında, yıllık enflasyon bandının yükselmesinden en önemli etken. Gıda fiyatlarını kontrol altına almaya yönelik merkezi denetlemelerin de sıklaştırıldığını düşünecek olursak, bu etki kayda değer. Çünkü mevsimsel faktörler ve ithal bazlı tarım girdileri buradaki fiyatların çıkmasında en başta etkili.

Enerji, işlenmemiş gıda, alkollü içecekler, tütün ve altını hariç tutan B göstergesine göre, yıllık fiyatlar Aralık ayındaki %35'ten %42,7'ye yükseldi. Manşet enflasyondan daha yüksek artış gösteren kalemler olarak alkollü içecekler ve tütün %21,90, konut %18,91, ev eşyası %12,82, sağlık %11,27 ve ulaştırma %11,15 ile öne çıkmaktadır. Gıda ve enerji gibi değişken kalemlerin hariç bırakıldığı daha dar kapsamlı C göstergesi de Ocak'ta %39,5 seviyesine çıkarak temel mal ve hizmetlerde de özellikle kur kaynaklı maliyet baskısının yansımalarını içermektedir. ÜFE tarafında ise hammadde fiyatlarının artan etkisi, elektrik ve doğalgaz zamları ile beraber artan üretim maliyetleri ve yüksek ücret artışlarının getirdiği işletme maliyeti etkisi yukarı baskının güncellenmesine neden oldu. Üretici enflasyonu tarafında da %10,5'lik dönemsel artış ile yıllık bazda %79,9 seviyesinden %93,5 gerçekleşmesini görüyoruz. Önümüzdeki aylarda söz ettiğimiz maliyet etkenlerinin ÜFE üzerindeki artırıcı etkisini de gözlemlemeyi sürdüreceğiz, söz konusu durum olaya ÜFE-TÜFE geçişkenliği etkisinden de yoğun bir şekilde bakmamızı gerektirecektir.

Zayıf liradan gelen etki devam ettiği gibi, yüksek enerji maliyetlerinden de gerek küresel fiyat etkileri gerekse de yapılan zamların etkisiyle ciddi bir enflasyon yayılması etkisiyle karşı karşıyayız. Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Nureddin Nebati'nin son açıklamaları, Nisan'da enflasyonda tepeyi göreceğimiz değerlendirmesini içermektedir. Bu da aslında, Ocak ayındaki yüksek enflasyonist etkilerin 1Ç22 dönemini içine alan aylarda da hissedileceğini ve enflasyonla savaşım sorununun etkilerini görmeye devam edeceğimizi göstermektedir. Bu nedenle, 1Ç22 döneminde enflasyonda %50 üzeri bantların görülmesi çok olası. Sonrasında ise bir düşüş gerçekleşecek ve bu çok yoğun bir şekilde yıl sonuna doğru geçmiş senenin baz etkileri kaynaklı olacak. Enflasyonda önceden tahmin edilen bu patikanın bozulmaması için, liranın stabilitesi sürdürülmelidir. Kurda Aralık sonundan itibaren oturtulan stabil bandın devamı açısından, ana politika araçlarında reaksiyon gelmeyeceği varsayımı çerçevesinde, lira yatırım teşviki içeren finansal araçların etkisini gözlemlemek durumundayız. Biz mevcut şartlarda enflasyonda düşüşün, baz etkisinin işleyeceği 4Ç22 dönemine kadar kayda değer bir oranda gerçekleşmeyeceğini ve yıl içindeki tahmin patikasına dair yukarı sapma risklerinin önde olduğunu düşünüyoruz.


 Enver Erkan
 Araştırma - Başekonomist
 Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.terayatirim.com
                                 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş