Datassist CEO’su Umut Özbağcı:Ekonomi ve İK’da bugün yaşananlar düpedüz ‘normal’

Datassist CEO’su Umut Özbağcı, “Bugün yaşananların önemli bir bölümünün salgının sonuçları olarak önümüze gelmesi dışında şaşırtıcı bir yanı yok. Gerek küresel ekonomi, gerekse işgücünün dönüşümü ve insan kaynağının yönetimi açısından bugün yaşananlar düpedüz ‘normal’” diyor.

COVID-19 salgınının hayatımızın her alanını etkilemesi ve dönüştürmesi, tüm dünyada “yeni normal” kavramını gündeme getirdi.

“Her ne kadar Camus’nün Veba’sını okumuş ya da en azından ünlü dizi The Walking Dead’i izlemiş olsak da, herhangi bir salgının hayatlarımızı bu derece değiştirebileceğini düşünmemiş olabiliriz. Ama yine de ‘ yeni normal’ demek biraz tuhaf, çünkü bugün yaşananların önemli bir bölümünün bir salgının sonuçları olarak önümüze gelmesi dışında şaşırtıcı bir yanı yok” diyen Bordro Hizmet Sağlayıcısı Datassist CEO’su Umut Özbağcı, “Gerek küresel ekonomi, gerekse işgücünün dönüşümü ve insan kaynağının yönetimi açısından bugün yaşananlar düpedüz ‘ normal’” yorumunu yapıyor. Özbağcı bu kapsamda, Dünya Ekonomik Forumu 2008 Küresel Riskler raporundaki ‘Küresel Tedarik Zincirlerinin Kırılganlığı’ ve 2016 ‘Mesleklerin Geleceği’ raporundaki Endüstri 4.0 için istihdam ve işgücü stratejileri bölümlerini örnek gösteriyor. Özbağcı’nın yorumları şöyle:

Ekonomiler şirketlere değil, insanlara odaklandı

“Covid-19’un yakın geçmişte ve barış döneminde yaşanmış en büyük kriz olarak güçlü bir değiştirici ve dönüştürücü yönü var. 2008 krizinden farklı olara rak, gelişmiş ekonomiler şirketlere değil, k kişilere odaklandılar. Türkiye gibi, cılız destekler sunan sistemler bile bu trendi takip etmek zorunda hissetti. Bu duru rum insan odaklılığın ayırt edici şekilde öne çıkması demek. Şimdi de evden çalı lışmanın mümkün olduğunu deneyimley yen çalışanlar, pek itaatkar olmayabilir. Yeni jenerasyonun iş hayatına bakışını da denkleme ekleyince işler biraz daha karışıyor. Uzaktan çalışmanın kalıcı ya da tercih edilen bir çalışma modeli olması artık kaçınılmaz.”

Teknolojinin T farkında değilmiş gibi davranmışız

“Uzaktan çalışma, hizmetlerin her şartta sürdürülebilmesi, esnek çalışma gibi durumlara mecburen de olsa bu kadar hızlı adapte olabiliyorsak iki tespit yapmak gerekiyor. Birincisi teknoloji sayesinde erişilebilirlik müthiş bir noktaya erişmiş durumdayken, farkınd da değilmiş gibi davranıyormuşuz. İkinc cisi ise küresel ekonominin içinde belirli bir mekandaki fiziksel varlığa dayanan hizmetler ve üretimin ağırlığının/yönteminin geçtiğimiz yüzyıla nazaran epey azalmış durumda olduğuna pek odaklanmamışız ve plazalara doluşmuşuz.”

Uzaktan çalışmanın sosyal sonuçları tartışılmalı

“Uzaktan çalışma söz konusu olunca işveren refleksiyle ilk soru verimlilik oluyor ama asıl tartışılması gereken uzaktan çalışmanın günlük ev hayatımıza etkisi ve sosyal sonuçları. Evet teknolojilerimiz buna neredeyse eksiksiz hazırmış ama evlerimizdeki fiziksel koşullar, çocuklarımız, işe yansıtmadığımız günlük hayatımız ne kadar buna uygun bilemiyorum. Bunun dışında takdir edilemeyen çünkü görülemeyen eforlar, fiziksel ortamlara göre düzenlenmiş iş süreçleri, normalin çok çok üstünde iletişimi zorunlu kılan projeler var. Verimlilik sadece bir girdi, çıktı hesabı. Uzaktan çalışmanın hem işverenin hem de çalışanın perspektifinden güzel ve verimli olabilecek alternatif ve belirli süreli bir çalışma modeli olduğu aşikar. Ancak birçok şirketin, oldukça geleneksel ve hatta çağdışı süreçlerini dijitalde takip etmekten fazlasını henüz yapamamış olduğunu da üzülerek görüyoruz.”

Şirket kültürü de strateji kadar esnek olmalı


“Eğer yeterli yatırım imkanınız ve bu imkanı doğru yere kanalize edebilecek stratejik yöneticileriniz varsa teknolojik bir altyapıya ulaşmanız çok zor değil. Her yıl onlarca yeni müşterimizin bordro ve insan kaynakları süreçlerini dijitale taşıyoruz. Ama şirketlerin kültürleri de stratejileri kadar esnek ve adaptasyon gücü yüksek olabilmeli. Altyapısı yeni iş modellerine uygun olmayan şirketleri değil ama, kültürün stratejiyle birlikte hareket etmediği şirketleri zor bir gelecek bekliyor. Ve bu yeni bir şey değil.”