Sabah Bülteni (Işık FX)

Veri Akışı Bakımından Sakin Bir Gün! Dikkatler Küresel Risklerde!
Brexit eksenli gelişmelerin ön planda olduğu bir hafta başlangıcı yaptığımızı söyleyebiliriz. Dün gerek İngiltere hükümet cephesinden gerekse muhalefet cephesinden çok önemli açıklamalar takip ettik. Öncellikli olarak muhalefet cephesiyle başlayacak olursak, Ana Muhalefet Partisi konumunda olan İşçi Partisi'nin, Boris Johnson'ın Başbakan seçilmesiyle birlikte ihtimali artan anlaşmasız Brexit'in önlenmesi için çalışmalar yürüttüğünü söyleyebiliriz. Şuanda somut olarak herhangi bir çalışma olmasa da özellikle İşçi Partisi Lideri jeremy Corbyn'in, anlaşmasız bir ayrılığı durdurabilmek için diğer muhalefet partileri ile bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunacağını dair haber akışlarının dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Hükümet taraftı ise bu konuya daha farklı bakıyor. Yeni İngiltere Başbakanı Johnson, anlaşmasız bir ayrılığın parlamento tarafında durdurulamayacağını öngörüyor ve 31 Ekim'de anlaşmalı yada anlaşmasız bir şekilde AB'den kesin olarak ayrılacaklarını söylüyor. Ancak anlaşmalı bir ayrılığa şuanda iki tarafta sıcak bakmıyor ve bu durumda piyasalarda endişelere neden oluyor. Ayrıca Johnson'ın, bu hafta içerisinde hem Almanya hemde Fransalı mevkidaşlarıyla görüşmesi bekleniyor ancak bu görüşmelere yönelik de herhangi bir umut bulunmuyor. Yine de liderlerin yapacağı görüşmelerden gelecek açıklamalar odak noktamızda olmaya devam edecek. Özellikle bu görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkar ise Sterlin varlıkları adına pozitif bir gelişme olabilir.
Euro Bölgesi'ne geçtiğimizde dikkatlerimiz nihai enflasyon rakamlarındaydı. TÜFE yıllık bazda yüzde 1.1'den yüzde 1.0'a revize edilirken aylık bazda ise yüzde 0.5'lik azalma ile piyasada beklenen rakamların altında kaldı. Enerji ve gıda maddelerinin ihmal edildiği Çekirdek datası ise aylık ve yıllık bazda tahminlere paralel olarak gerçekleşti. Avrupa adına günün en önemli haber akışı ise Almanya Maliye Bakanı Olaf Scholz'un, olası bir kriz durumunda 50 Milyar Euro'luk bir harcama paketi hazırladıklarına yönelik söylemleriydi. Özellikle küresel resesyon endişeleri ile birlikte sert şekilde baskı altında kalan Almanya tahvil faizleri gerek ticaret savaşlarındaki gelişmeler gerekse Scholz'un paket açıklaması sonrası bir miktar da toparlandı.
Ticaret savaşları cephesinde ise ABD Başkanı Donald Trump'ın, Çin ile anlaşmak istediğine yönelik açıklamaları sonrası piyasa tarafında oluşan iyimser hava devam etti. Ayrıca ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross'un, daha önce Huawei'ye 90 gün uygulanan ticari kısıtlama muafiyetinin 90 gün daha uzatıldığına yönelik açıklamaları da piyasadaki risk iştahına olumlu katkı sağladı. Geçtiğimiz hafta 1.47 seviyelerine kadar inen ABD 10 yıllık tahvil faizleri gelen bu haber akışlarıyla birlikte 1.60 seviyelerinde işlem gördü.
Yurtiçi tarafta ise jeopolitik ve siyasi risklere yönelik gelişmelerin yanı sıra dün TCMB'nin Türk Lirası zorunlu karşılık belirlemede ''kredi büyümesi'' kriteri getirmesi kur tarafında volatil hareketlere neden oldu. TCMB zorunlu karşılıkların finansal istikrarı destekleyecek şekilde makro ihtiyati bir araç olarak daha esnek ve etkin kullanılması için değişiklik yaptığını belirtti. Yapılan hamle ile birlikte piyasaya ilk aşamada yaklaşık 5.4 Milyar TL ve 2.9 Milyar ABD Doları karşılığı altın ve döviz likitidesi sağlanacağı belirtildi. Buna göre kredi büyümesi yüzde 10 ile yüzde 20 arasında (referans değerler) olan bankalar için Türk Lirası zorunlu karşılık oranları, 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli mevduat/katılım fonu (yurtdışı bankalar mevduatı/katılım fonu hariç) ve 3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülükler (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu dahil) hariç tüm vade dilimlerinde yüzde 2 olarak uygulanacak. Banka ayrıca mevcut durumda Türk Lirası cinsinden tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanan yüzde 13 faiz/nema oranı, kredi büyümesi referans değerler arasında gerçekleşen bankalar için yüzde 15, diğer bankalar içinse yüzde 5 olarak dikkate alınacağını söyledi. Yani yeni düzenleme ile birlikte kredi büyüme hızını tutturabilen bankalar daha fazla faiz alacağından bu durum olumlu gibi gözükse de kredi büyüme hızını tutturamayan bankalar için bu durumun olumsuz olduğunu belirtelim. (Bankalar hali hazırda yüzde 13'lük nemalandırma faizi alıyordu, kredi büyüme hızını tutturamayanlar artık nemalandırma faizini yüzde 5 olarak alacak.)
Bugünkü ekonomik takvimde ise Almanya ÜFE rakamları haricinde önemli bir veri akışı beklemiyoruz. Gündemimizde ise ABD'de ticaret savaşları, Avrupa'da ise ülkelerin yaşadığı siyasi kaos ortamı ve Brexit'in yanı sıra Hong Kong'da yapılan eylemler ve Cebelitarık boğazında petrol tanker gemileri ekseninde yaşanan gelişmeler yer alacak.
EURUSD
Euro Bölgesi enflasyon verisi ve sonrasında yetkililerden gelen açıklamalar paritede hareketliliği artırdı. Almanya Finans Bakanı Olaf Scholz'un, resesyon risklerin artması ve gerekli görüldüğü takdirde 50 milyar Euro'luk bir harcama gerçekleştirebileceğine dair açıklamaları son zamanlarda düşüş eğiliminde olan Almanya 10 yıllık tahvil faizlerini miktar toparladı ve parite tarafında kısmi olarak alış yönlü işlemler görüldü. Ancak günün devamında açıklanan Euro Bölgesi enflasyon rakamları beklentilerin altında gerçekleşti ve Euro varlıkları üzerinde baskı devam etti. Ayrıca Brexit cephesinde yaşanan gelişmelerin yanı sıra İtalya'da siyasi olarak yaşanan kaos ortamı da paritedeki yukarı yönlü atakları sınırlandırmakta. Öte yandan ABD tarafında Başkan Donald Trump'ın, ticaret savaşlarına dair ılımlı söylemleri sonrası risk iştahında şimdilik bir toparlanma söz konusu olsa da iki ülke arasında görüşmelerin tekrar başlamasıyla birlikte nasıl bir yol haritası izleneceği ve yetkililerin açıklamaları merakla beklenmekte. Bununla birlikte bu hafta içerisinde gerçekleşecek Jackson Hole toplantısındaki FED Başkanı Jerome Powell'ın açıklamaları da piyasaların odak noktasında olmaya devam ediyor. Bugün ise ekonomik takvimde ABD kanadı saki. Almanya tarafında ise Üretici Fiyat Endeksleri takip edilecek. Teknik olarak baktığımızda 1.1080 desteğine yakın seviyelerde işlem gören paritede aşağı yönlü atakların derinleşmesi halinde 1.1065, 1.1040, 1.1010, ve 1.0975 destek seviyeleri karşımıza gelebilir. Alış yönlü işlemlerin ağırlık kazanması halinde ise yine 1.1100, 1.1130, 1.1165 ve 1.1200 direnç seviyeleri takip edilebilir.
USDTRY
Ticaret savaşları ile yurtiçi jeopolitik ve siyasi eksenli yaşanan gelişmeler fiyatlamalarda ön planda olmaya devam ediyor. Ticaret savaşları cephesinde ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin ile bir anlaşma istediğine yönelik açıklamalarıyla başlayan iyimserlik ABD 10 yıllık tahvil faizlerini toparlamaya devam ediyor ve kur tarafında kısmende olsa baskı yaratıyor. Yurtiçi tarafta ise Suriye'de kurulması planlanan güvenli bölge çalışmalarında ABD ile uzlaşı sağlansa da siyaset tarafında yaşanan gelişmeler TL varlıkları adına risk oluşturuyor. Ayrıca dün TCMB'nin zorunlu karşılık mevzuatında yaptığı değişiklikler de TL tarafında negatif bir etki yarattı. Bugünkü ekonomik takvimde ise iki ülkeden de önemli bir veri akışı beklenmese de gerek yurtdışı gerekse yurtiçinde takip ettiğimiz risk unsurları fiyatlamalarda ön planda olabilir. Teknik olarak 5.61-5.63 bandının ihlal edildiğini görmekteyiz. Bu band üzeri kalıcılıklar TL aleyhine işlemleri tetikleyebilir ve 5.6650, 5.7060, 5.7310 ve 5.7640 seviyelerini gündeme getirebilir. Bandın altına sarkmasıyla birlikte yaşanacak geri çekilmelerde ise 5.5735, 5.5500, 5.5345 ve 5.5000 ara destek seviyeleri takip edilebilir. TL lehine hareketler görebilmemiz içinse 5.4650 ana desteğinin kırılması gerektiğini düşünmekteyiz.
GBPUSD
Hafta sonunda Britanya hükumetinin Anlaşmasız Brexit senaryolarının sızdırılması sonrasında Başbakan Boris Johnson'un da: Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yapacağı görüşme neticesinde yeni bir anlaşmanın Britanya'ya sunulmaması halinde 31 Ekim itibariyle Düzensiz Brexit'i devreye sokacaklarına yönelik söylemleri ile Pound satış yedi. İşçi Partisi'nin Anlaşmasız Brexit'i durduracak taktikleri tartışmak için gelecek hafta diğer muhalefet partileri ile temaslarda bulunacağına dair haber akışları ve İngiltere Merkez Bankası(BOE) Başkanı Mark Carney'in: Şu aşamada negatif faizleri bir seçenek olarak düşünmediğine dair söylemlerinin de takip edildiği günde ayrıca, AB Komisyonu Sözcüsü'nün: Anlaşmasız Brexit'e hazırlanmak için daha fazla önlem alınması gerektiğini düşünmediklerine dair söylemleri de ABD ve Çin arasındaki ticaret müzakerelerine dair kısmi iyimserliğe karşın paritedeki tedirginliği artıran unsurlardandı. Bugün de Brexit'e dair gelişmeleri parite fiyatlamaları açısından öncelikli olarak takipte olacağız. Keza, Ticaret Savaşları, İran ve Gelişen Ülkeler gibi diğer risk unsurlarının da izlenmeye devam edileceği günde; FED ve BOE'nin ileriye dönük faiz ve politika hamlelerine yönelik öngörüler ve bu bağlamda tahvil piyasasında ortaya çıkacak fiyatlamalar da parite üzerinde oynaklıklara neden olabilir. Teknik olarak ise gün içerisinde 1.2100, 1.2080, 1.2040 ve 1.2000 destek seviyeleri ile 1.2135, 1.2165, 1.2190 ve 1.2220 direnç seviyelerini takip edeceğiz.
BRENT PETROL
Geçtiğimiz haftalarda küresel tarafta yaşanan gerilimler petrol fiyatlarında satış hareketini beraberinde getirmişti. Özellikle Ticaret Savaşları konusunda ABD ile Çin arasında yaşanan yaptırım kararları risk alma iştahını pozitif etkilerken güvenli liman ürünlerine kaçışı tetiklemişti. Ancak ticaret savaşlarında haftaya pozitif haber akışlarıyla başladık bu durum ise petrol fiyatlarındaki düşüş hareketinin sınırlanmasına neden oldu. Keza ABD hükümetinin Pekin ile ticaret görüşmelerine tekrar başlanacağı haberlerinden sonra Huawei teknoloji şirketine getirilen ticaret yasağını 90 gün ertelemesi piyasaları pozitif etkiledi. Bugün ise veri akışında Amerikan Petrol Enstitüsü Haftalık Ham Petrol Stokları (APİ) takip edilecektir. Diğer taraftan yine küresel risk unsurlarından Ticaret Savaşları, Brexit, İran Nükleer Anlaşması gibi konulara dair haber akışları önemle takip edilecekken OPEC ve OPEC+ ülkelerden gelebilecek açıklamalar emtia üzerinde hareketliliğe neden olabilir. Teknik olarak 60 kritik dirence yakın seviyelerde işlem gören emtiada yukarı yönlü ataklar için bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanması gerektiğini düşünmekteyiz. 60.00 direncinin üzerinde kalıcılık sağlanması halinde 60.35, 60.85, 61.50 ve 62.10 direnç seviyeleri takip edilebilir. Şayet satış yönlü işlemlerin ağırlık kazanması halinde ise 59.50, 59.00, 58.40 ve 58.00 destek seviyeleri tekrar gündeme gelebilir.
ONS ALTIN
ABD Başkanı Donald Trump ve diğer Beyaz Saray yetkililerinin haftanın açılışında; Çin ile yapılan ticari görüşmelerin iyi gittiğine dair söylemlerinin küresel risk alma iştahına olumlu yansıması borsalara alım getirirken, Ons Altın'ın da aralarında bulunduğu güvenli liman varlıkları üzerinde ise satış baskısına neden oldu. Huawei'ye 90 gün önce tanınan ABD şirketlerinden geçişi tedarik hizmeti alma hakkının 90 günlüğüne daha uzatılacağına yönelik ABD Hazine Bakanı Willbur Ross'tan gelen açıklamalar ile beklenein aksine ABD'de resesyon ihtimalinin zayıf olduğu ve yine Almanya'nın böyle bir risk ile karşılaması halinde ekonomiyi canlandırmak için 50 Milyar Euro'luk fonun hazır olduğuna dair haber akışları da global risk alma iştahına olumlu yansıyan ve bu bağlamda Değerli Metal'e satış getiren unsurlardandı. Bugün de; küresel risklerin durumunu dikkatle takip edeceğiz. Keza, bu hafta yapılacak olan Jackson Hole toplantıları öncesinde FED başta olmak üzere majör merkez bankalarının yetkililerinden gelebilecek açıklamalar ile yine tahvil ve pay piyasası hareketleri de emtia üzerinde oynaklıklara neden olabilir. Teknik olarak kritik olarak gördüğümüz 1495 desteğine çok yakın bir fiyatlama görmekteyiz. Buranın aşağı yönlü kırılması ile birlikte yaşanacak geri çekilmelerde 1492, 1488, 1485 ve 1480 destek seviyelerini takip edebiliriz. 1495 üzerindeki kalıcılıklarda ise 1500, 1503, 1508 ve 1513 direnç seviyeleri ilk etapta önemli olabilir.




 Işık FX Araştırma Departmanı
 Işık Menkul Değerler A.Ş.
 www.isikfx.com
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.